| Ama diğer koloniler o günlerde hala çok tehlikeli yerlerdi, | Open Subtitles | لكن المستعمرات الخارجية كانت لا تزال أماكن شديدة الخطورة |
| Buradaki babunlar gerçekten çok tehlikeli. | Open Subtitles | في الواقع، إنّ قرَدة السعدان شديدة الخطورة هنا |
| Ancak bağışıklık sistemimizin penisilini bir saldırganla karıştırdığı gerçek penisilin alerjileri, nadiren vuku bulur ve çok tehlikeli olabilir. | TED | رغم ذلك، فإن الحساسيات الحقيقية الناتجة عن البنسلين، حين يهاجم نظامنا المناعي البنسلين عن طريق الخطأ، نادرًا ما تحدث ويحتمل أن تكون شديدة الخطورة. |
| Gerçekten kulağa hoş gelen fikirlerdi fakat çok tehlikeliydiler. | Open Subtitles | تبدو رائعة لكنها كانت شديدة الخطورة. |
| Kulağa çok hoş geliyorlardı fakat çok tehlikeliydiler. | Open Subtitles | تبدو رائعة لكنها كانت شديدة الخطورة. |
| Bir kez daha kayaların çok tehlikeli olduğunu hatırlatayım ...ve her türlü aptallık ve Erkek Fatmalık ...en alçak kayalarda bile keşif yasaktır. | Open Subtitles | مرة أخرى اريد إن التأكيد عليكم , إن الصخور شديدة الخطورة يجب الحذر وان لا تقومو بإي حركة غبية قد تؤدي الى اصابتكم بالاذى |
| Ve çok tehlikeli bir terör örgütünün üyesisin. | Open Subtitles | وأنتِ عضو بمُنظمة إرهابية شديدة الخطورة |
| Öncelikle, bu çok tehlikeli. | Open Subtitles | أوّلا، هي شديدة الخطورة. |
| Agu bunlar çok tehlikeli zamanlar. | Open Subtitles | "أغو", هذه أوقات شديدة الخطورة. |
| çok tehlikeli bir oyun oynuyorsun Eldritch. | Open Subtitles | أنت تلعب لعبة شديدة الخطورة يا "إلدرتش" |