Beni istiyorsan, tamam. Ama tek bir şartım var. | Open Subtitles | لو أردتني معك ، حسنٌ لكن سنفعلها ولي شرطٌ واحد |
Gerçi bir şartım olacak. | Open Subtitles | لديّ شرطٌ وحيدٌ فحسب. |
Ancak tek bir şartım var. | Open Subtitles | لديّ شرطٌ واحد، مع ذلك |
Ama bir şartım var. | Open Subtitles | هناك شرطٌ وحيدٌ. |
Tahliyemde devamlılık şartı var. | Open Subtitles | الحضور شرطٌ من شروط إطلاق سراحي المؤقت |
Bir şartı vardı, o da Palladium'u çalmasında ona yardım etmek. | Open Subtitles | كان هنالكَ شرطٌ واحدٌ أنْ أُساعدها في سرقة الـ(باليديوم) |