ويكيبيديا

    "شرعيّة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yasal
        
    • yasadışı
        
    • yasa
        
    • meşru
        
    Gezici kütüphanenin plakası yasal ve kayıtlı ama o araç için şasi numarası başvurusunda bile bulunulmamış. Open Subtitles لوحة المكتبة المتنقّلة شرعيّة ومسجّلة لكنّها لم تحصل على رقم شاصي.
    Marihuana sadece eyalet kapsamında yasal olduğunda hiçbir ot taciri FDIC güvencesi altındaki bankalara para yatıramaz. Open Subtitles لاشيء من البارونات يمكن إيداعه في البنوك الشّرعيّة الماريوانا ستكون شرعيّة فقط على مستوى المنطقة
    Suça göz yumma ya da işlediğim diğer yasal haltları kapsayan bir şey? Open Subtitles إتفاق يغطّي تستّري على جريمة أو أيّ حماقة غير شرعيّة قد ارتكبتها الآن ؟
    Hayır, yasadışı kullanımdan dolayı sadece araçları alabilirsiniz. Hayır, yaşadışı kullanımdan dolayı sadece araçları alabilirsiniz. Open Subtitles تأخذون السيارات لأنّه بإمكانكم ربطها بنشاطات غير شرعيّة
    Herhalde karısını yasadışı bir şekilde gömdü. Open Subtitles من الأرجح أن يكون أعطاها جنازة غير شرعيّة
    Birinin evine yasa dışı olarak girmek konusundaki görüşün nedir? Open Subtitles ما هو موقفكِ تجاه شرعيّة اقتحام المنازل بشكل غير مشروع؟
    Araştırıldı ve incelendi, meşru doğmuş bir bebek ölümünü sunabilmen için gerekli herşey orada. Open Subtitles ثمّ بحثها و تنقيحها، لديكِ كلّ ما تحتاجينه لتقديم قضيّة وفيّات أطفال رضّع شرعيّة
    Suça göz yumma ya da işlediğim diğer yasal haltları kapsayan bir şey? Open Subtitles إتفاق يغطّي تستّري على جريمة أو أيّ حماقة غير شرعيّة قد ارتكبتها الآن ؟
    Daha sağlıklı ve yasal yollar var. Open Subtitles توجد وسائل صحيّة، وسائل شرعيّة
    Hatta Alman mahkemesi bunun, yasal bir protesto biçimi olduğunu söyledi. Open Subtitles و بالحقيقة أخيراً المحاكم (الألمانية) حَمكت, أنَّ هذهِ طريقة شرعيّة بالتظاهر.
    yasal ya da yasadışı vardır ya da mutlu ya da mutsuz, zengin ya da fakir, ölü ya da diri ama yanlış ya da doğru diye bir şey yoktur. Open Subtitles حسناً، هناك أشياء شرعيّة أو غير شرعيّة، هناك... سعيد أو حزين، غنيّ أو فقير، حيّ أو ميّت، لكن ليس هناك أيّ خطأ أو صواب.
    Hepsini yasal yollarla aldım. Open Subtitles جميعها من مصادر شرعيّة
    yasal olarak buradasın. Open Subtitles أنت هنا بصورة شرعيّة
    Bu kıyafeti yasadışı Meksika şekeriyle takas ettim ben. Open Subtitles قايضتُ هذا الزيّ مقابل حلوى مكسيكيّة غير شرعيّة فقط.
    Milyon dolarlık yasadışı ilaca el konuldu ve babanın yasadışı hareketleri büyük bir zarar gördü ve kimsenin ölmesine gerek kalmadı. Open Subtitles ها قدّ تمّت مصادرة مخدّرات غير شرعيّة بملايين الدولارت لطمة قويّة لعائدات والدكِ الإجراميّة ولم يُضطرّ أحد للموت
    Zamanında yasadışı bir pai gow oyununda hayatını kurtarmıştım. Open Subtitles أنقذتُ حياتهُ في لعبة ورق غير شرعيّة مرّة
    Varsayımsal konuşuyorum yasa dışı bahis işinde olsaydım bir müşterimi öldürmezdim. Open Subtitles أتحدث نظرياً، أن شاركت في مراهنات غير شرعيّة لا أقتل عميلاً
    Zıpkınla yasa dışı avlanmayı önlemek için buralarda bunlardan iki düzine var. Open Subtitles -أجل يوجد منها 24 هنا، من أجل صياديّ السمك بالرماح الغير شرعيّة
    yasa dışı şeylerle ilgisi yok. Open Subtitles رجل أعمال لا شأن له في الأعمال الغير شرعيّة
    Hatta bazıları aileyi meşru bir yer hâline getirmeye bile çalıştı. Oğlun gibi mesela. Yani gerçek oğlun. Open Subtitles بعضهم حتّى حاول أن يحوّل شرعيّة العائلة، كابنِكَ.
    Tamam teknik olarak yasa dışı ama meşru insanı amaçlarla yapılmış bir hareket. Open Subtitles الآن، إنّه غير قانوني بشكل تقني، لكنّه لأجل قضيّة إنسانيّة شرعيّة.
    50 kağıt basarım ki gayri meşru çocuğu. Open Subtitles أراهن بخمسين دولار أنّها ابنة غير شرعيّة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد