| - Teşekkür ederim. Haklısın. Bu bir onurdur. | Open Subtitles | أنتَ محق هذا شرفٌ لي |
| - Benim için bir onurdur. | Open Subtitles | أرجوك, إنّه, إنّه شرفٌ لي |
| Nişan partinize ev sahipliği yapmaktan onur duyarım. | Open Subtitles | سيكون شرفٌ لي أن استضيف حفلة خطوبتكما |
| onur duyarım. | Open Subtitles | ذلك سيكون شرفٌ لي |
| Sonunda sizinle tanışabilmek benim için bir zevk. | Open Subtitles | شرفٌ لي لقائكَ أخيرًا |
| Simon, bu benim için bir onur... ama ben burada olmayacağım. | Open Subtitles | ..إنّه شرفٌ لي يا (سيمون) لكن ليس بإمكاني التّواجد هنا (لقد تمّ تعييني بـ(إيستر |
| Beni onurlandırıyorsun. | Open Subtitles | ذلك شرفٌ لي. |
| Beni onurlandırıyorsun. | Open Subtitles | ذلك شرفٌ لي. |
| Bu bir onurdur, efendim. | Open Subtitles | انهُ شرفٌ لي سيدي |
| Kraliçeme hizmet etmekten onur duyarım. | Open Subtitles | خدمة ملكتي شرفٌ لي |
| Bu yüzden iki ülkenin beraberliği ve dostluğunun şerefine iki çok özel sürpriz konuğu sizlere takdim etmekten onur duyarım Teksas Cumhuriyeti Başkanı General Bill Carver ve Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Jack Davis. | Open Subtitles | و هكذا في روح الصداقة و الوحدة بين أمّتينا إنّه شرفٌ لي أنْ أُقدّم ضيفي شرف مميزين للغاية كمفاجئة (رئيس جمهورية (تيكساس) اللواء (كارفر |
| onur duyarım. | Open Subtitles | .شرفٌ لي ذلك |
| İkinizle de tanışmak benim için bir zevktir. | Open Subtitles | شرفٌ لي مقابلتكما سويّاً. |
| İkinizle de tanışmak benim için bir zevktir. | Open Subtitles | شرفٌ لي مقابلتكما سويّاً. |