Arkanda Büyük bir firma olursa burada gerçekten bir şeyleri değiştirebilirsin. | Open Subtitles | مَع شركة كبيرة معك أنت يُمْكِنُ أَن بَعْض التغييراتِ الحقيقيةِ هنا |
Büyük bir firma deneysel yazılım birimini yönetecek birini istiyormuş. | Open Subtitles | شركة كبيرة تريد شخص ما ليطور قسم البرامج التجريبية |
Yeni yollar, inceleceğimiz yeni alanlar belki kapısına adım atabileceğimiz büyük bir şirket. | Open Subtitles | ادلة جديدة اشياء جديدة لتجربتها ربما طريقة مع شركة كبيرة تمكننا من البداية |
Biliyorsun, büyük bir şirket kurdun ve adını silmediler yani bir çok insanı işinde iyi olduğuna inandırmış olmalısın. | Open Subtitles | أتعرفُ، أنت بدأت شركة كبيرة وهم لم يزيلو اسمك منها لذا أنت لا بدّ وأنك أفدت الكثير من الناس |
Yanında oturan arkadaşının babası da Büyük bir şirketin yöneticisi. | Open Subtitles | وصديقتها الجالسة بجوارها والدها يدير شركة كبيرة أيضاً |
Elbette ironi şudur ki her büyük şirket küçük, girişimci bir şirket olarak başlamıştır. | TED | الآن، المفارقة هي، بالطبع، أن كل شركة كبيرة بدأت كشركة صغيرة المشاريع. |
Marshall, Altrucel adında büyük bir şirkette çalışacak. | Open Subtitles | مارشال كان ذاهباً للعمل في شركة كبيرة تدعى ارتاسال |
Büyük bir şirketim var, onun da büyük bir şirketi var. | Open Subtitles | كانت لديّ شركة كبيرة وكانت لديه شركة كبيرة. |
Büyük bir firma mısınız, yoksa küçük bir firma mı? | Open Subtitles | لماذا أختاروك؟ هل أنتم شركة كبيرة أم صغيرة؟ |
Büyük bir firma, evleri de vardır ve onların altında da tüneller. | Open Subtitles | شركة كبيرة , لابد أن لديهم مخبأ |
O Büyük bir firma sahibi değil mi ? Heh işte o. | Open Subtitles | أنتم تديرون شركة كبيرة ، صحيح ؟ |
Büyük bir firma, muhtemelen en büyüklerinden bir tanesi. | Open Subtitles | - أجل ، شركة كبيرة وقد تكون الأكبر عالمياً - |
Lisans ve lisans üstü eğitimimi İngiltere ve ABD'de tamamlayacak kadar şanslıydım. Çünkü bu ülkelerde ihtiyaç duyacağın tüm ekipmanlara ve karmaşık sistemlere erişmek mümkün. Sonrasında 3 yıl kadar Japonya'da çalıştım, Büyük bir firma için Ar-ge çalışmaları yaptım. | TED | وقد كنت محظوظاً بدرجة كافية لتلقي دراستي الجامعية والماجستير في بريطنيا وأمريكا، في بلدانٍ ومناخاتٍ، حيث كان هناك كل الأدوات التي قد تحتاج إليها، وكل التطور التكنولوجي الممكن في الأنظمة، وبعدها عملت ما يقارب ثلاث سنوات في اليابان في قسم البحث والتطوير في شركة كبيرة. |
Kullanıcılarıyla aynı tuzağın içindeler ve bu şekilde büyük bir şirket yürütemezsiniz. | TED | هم بنفس الفخ الذي وقع به مستخدموذهم، ولا يمكنك أن تدير شركة كبيرة بتلك الطريقة. |
Buna göre, hükümette iseniz ya da büyük bir şirket yönetiyorsanız kural ne olmalıdır? | TED | ما هي التوصيات الحكيمة من ذلك إذا كنت في الحكومة , أو تدير شركة كبيرة |
- Nasıl emin olabiliyorsun? Çok büyük bir şirket.... Adeta bir orman gibi, tabiri caizse. | Open Subtitles | إنها شركة كبيرة كالغابة تعبير مجازي لا يجب أن يكون أحد هنا غطي المقدمة وأنا أتولى الخلف توقف |
Ne biliyor musunuz? Kalnet gibi Büyük bir şirketin bizi kontrol altına almasından korkuyorum. | Open Subtitles | أنا خائف أنَّهُ إذا تركنا شركة كبيرة مثل "كالنيت" تستولي علينا |
Büyük bir şirketin yüzde 51'i bana ait. | Open Subtitles | وأنا أمتلك 51 بالمائة من شركة كبيرة. |
Büyük bir şirketin müdürüyüm. | Open Subtitles | أنا رئيسة شركة كبيرة. |
Yani büyük şirket, fikri almak için hazır beklemektedir. | Open Subtitles | وانت لديك شركة كبيرة بالفعل وكل ماعليك هو البيع |
Gençler, ben uzun uzun düşündüm de her büyük şirket, kendi yıldızına yıldız muamelesi yapar. | Open Subtitles | يا شباب, لقد فكرت مطولا كل شركة كبيرة تمنح أفضل موظف فيها علاوة |
Teksas'tan bir büyük şirket radyo istasyonunu satın almıştı... ve şirketin başındaki adam, Cruett adında biri... istasyonu kapatmak için St. Paul'e gelmek üzereydi... amaçları tiyatroyu yıkarak yerine otopark yapmaktı. | Open Subtitles | (شركة كبيرة من (تكساس ... إشترت محطة الإذاعة ... (ومديرهم، رجل يدعى (كروت (كان في طريقه إلى شارع (بول ... لينتهي من الأمر |
Böylesine büyük bir şirkette kimse paraya ne olduğunu fark etmez bile. | Open Subtitles | في شركة كبيرة كهذه لا أحد يسأل أين ذهب المال |
Chicago'da büyük bir şirketi yönetiyordu. | Open Subtitles | كانت تدير شركة كبيرة في (شيكاغو) |