Senin Şirketin onları hiç umursamadığı için, ve sen de sistemin bir parçası olduğun için, sen de umursamıyorsun demektir. | Open Subtitles | بما أن شركتكِ لا تهتم بهم وأنتِ جزء من النظام، هذا يعني بأنكِ لا تهتمين أيضاً. |
Bana gelmenden evvel, minik Şirketin yerlerde sürünüyordu. | Open Subtitles | شركتكِ الصغيرة كانت تكافح حتى أتيتِ إليّ |
Bildiğiniz kadarıyla, Şirketiniz tarafından anlaşmak için alınan bu karar tamamiyle sermayeyi yükseltmek için mi yürütüldü? | Open Subtitles | وحسب معلوماتكِ، أكان قرار شركتكِ بتسوية تلك القضية مرده حاجتها إلى جمع المال؟ |
Şirketiniz gizli ve gizli olmayan hangi programlarda CIA ile birlikte çalıştı? | Open Subtitles | ما هي البرامج السرية وغير السرية المتورطة بها شركتكِ ؟ |
Sabahtan beri Şirketini geri almak istediğinden bahsediyorsun. | Open Subtitles | كنت تتحدّثين طيلة الصباح عن أنكِ تريدين إستعادة شركتكِ |
Kendi şirketinden bir milyon doları çalan sendin. | Open Subtitles | لقد كنتِ أنتِ من سرقتِ المليون دولار من شركتكِ |
Şirketi bana devretmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تتنازلي عن شركتكِ لي |
Kapıda ismin olmasını mı istiyorsun git o lanet olası şirketinde yaptır. | Open Subtitles | أنتِ تريدين بأن تكونِ شريكة كوني شريكة في شركتكِ |
Charlotte Konig şirketinize 100 milyon dolarlık dava açmıştı, değil mi? | Open Subtitles | "تشارلوت كونج" كانت تقاضِ شركتكِ لأجل 100مليون دولار ,صحيح؟ |
Peki Şirketinizin milyon dolarları arttırmak için bu beş ortağın adını kullanarak borçlarını ödemeye çalıştığının farkında mıydınız? | Open Subtitles | أكنتِ تعلمين أن شركتكِ تحاول جني ملايين الدولارات لتسديد دينها عن طريق تعيين خمسة شركاء؟ |
- Şirketin bu aileyi parçaladı ve yeniden bunun bir parçası olmak istemiyorum. | Open Subtitles | , شركتكِ فرقت تلك العائلة لن أكون جزءاً منهما مجدداً |
Çünkü bundan yıllar sonra, bu anı hatırlayınca, Şirketin sıkıntılarını hatırlamayacağız, yada kötü haberleri, yada annenin hapiste olduğunu. | Open Subtitles | لأنه بعد سنوات من الآن، عندما نعيد تذكر تلك اللحظة. لن نتذكر مُشكِلةَ شركتكِ. أو الصحافة السيئة، أو حتى سَجن أمكِ. |
Şirketin CIA ile çalıştığından ve çocuğun da kaçırılanlar arasında olduğundan seni de çağırmaları sürpriz değil. | Open Subtitles | وبما أن شركتكِ المتعاقد الأساسي مع الإستخبارات المركزية وابنتكِ إحدى المُختطفات ،فإنهم سيقومون بطلبكِ |
Şirketin bu ülkenin koyduğu vergiler bahane gösterilerek ortadan kaldırılacak. | Open Subtitles | شركتكِ ستسحق بذريعة الضرائب في هذا البلد |
Şimdi.. senin bir Şirketin ve bir kitabın var. | Open Subtitles | والآن .. أنتِ لديكِ شركتكِ وكتابكِ |
Şirketiniz polis şiddet davalarından yüklü miktarda para kazanıyor. | Open Subtitles | شركتكِ تجني الكثير من الاموال من هذه القضايا |
Ellen, Şirketiniz Love Solutions, 100% başarı oranı ile iftihar ediyor. | Open Subtitles | ايلي .. شركتكِ " حلول الحب " تدعي بأنها ناجحه بنسبه 100%ِ |
Bildiğiniz kadarıyla, son beş ay içinde Şirketiniz borcunu azaltmak maksadıyla hiçbir davada anlaşma yolunu gözden geçirdi mi? | Open Subtitles | وحسب معلوماتكِ أقامت شركتكِ بالسعي خلف التسوية المالية لأية قضية خلال الأشهر الخمسة الماضية وهي تضع في حسبانها تقليص حجم الدين؟ |
Şirketini bu sokakta kurdun. | Open Subtitles | اسمعي, لقد بدأتِ شركتكِ من هذا المكان |
Şimdi, şirketinden bunu istemeden evvel herkesi aklamak istedim, ...ama olaylar öyle hızlı gelişiyor ki, ...size şunu sormak zorundayım, bunu tamamen kendinize saklamalısınız. | Open Subtitles | قبل أن أطلب من شركتكِ هذا الطلب ولكن الأحداث تسير بسرعة لذا فيجب أن أطلب منكِ |
Aster Şirketi oğlumun üzerinde neden testler yapıyor? | Open Subtitles | (شركتكِ ،، شركات (زهرة النجمة تجري تجاربًا على إبني ،، لماذا؟ |
Çünkü bir röportaj ile şirketinde kapalı kapılar ardında yaptığın konuşma bir değil. | Open Subtitles | لأن المقابلة شيء مختلف عن إجتماع مقفل في شركتكِ |
Eğer bu işi şirketinize verirsek, | Open Subtitles | ...وإن كنّا سنحتفظ بها في شركتكِ |
Şirketinizin itibarını, üç kadını, rızaları olmadan... kendi apartmanında rehin olarak tutan... bir adamla iş yapmaktan nasıl kurtarmayı düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | كيف ستَتعافى سمعة شركتكِ بالعمل مع رجل قد إحتجز ثلاثة نساء فى شقته ضد رغبتهم؟ |