"شعبهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

• insanlarını
• halkını
• halklarından
• kendi insanını
• halklarına

2 milyar insan. Dünya nüfusunun 3'te 1'i, sadece %5'lik değer üretebiliyor, çünkü bu değişimi anlamadılar, çünkü insanlarını köle gibi çalıştırmaya devam ettiler; ortak bir projede pay alacaklarına.
ملياري شخص. ثلث سكان العالم ينتجون فقط 5 في المائة من الثروة لأنهم لم يحصلوا علي هذا التغيير، لأنهم كانوا يعاملون شعبهم كالعبيد بدلا عن مساهمين متساويين في مشروع مشترك.

Davulcularının dediğine göre, askerler insanlarını sürüp geri dönememeleri için köylerini yakıyormuş.
قام الجنود بإعتقال شعبهم واقتادوهم في مسيرات وقامو بحرق قراهم لكي لا يجدوا بيوت لهم حين عودتهم

Başlarına gelen felaket için Yahudi halkını suçluyorsunuz.
إنك توجّهين اللوم الى اليهود في إبادة شعبهم

Direniş liderleri, su arıtma tesisini kontrol ederek onların halkını köleleştirmeye çalıştığımızı söyledi.
قادة التمرد قالوا بأننا نحاول أستعباد شعبهم بالسيطرة على عمل المياه

Sanırım halklarından daha fazlasını getirmek için bir şeyler yaptıklarını varsayabiliriz.
أعتقد أنّه من الأسلم أن نفترض أنّ له علاقة مع هدفهم الشامل لجلب المزيد من شعبهم إلى هنا

Sen kendi insanını katleden bir hainsin Doktor.
أنت واحد من الذين يقتلون شعبهم

halklarına Lord Antony'nin bağışlayın, hakaretinden Octavia'dan gereksiz yere boşanmasından ve heyeti reddinden başka bir şey götüremezler.
لماذا ؟ لكى يعيدوا الى شعبهم القائد انتونى -اغفرى لى الاهانة,لقد كان الطلاق منها غير ضرورى

YaniPapanın görevi Klisenin kendi insanlarını korumaktı.
لذلك، كان من واجب البابا والكنيسة أن يقوموا بحماية شعبهم

Bağlılıkları benimki kadar tereddütsüzdü ve şimdi onlara gizli gizli dünyalarından çalarak Yıldız Geçidi programını ve insanlarını riske sokarak teşekkür ediyorsunuz.
كانت عزيمتهم شديدة مثل عزيمتي.. وتردون لهم المعروف الآن بالتسلل إلى عالمهم.. وتعريض شعبهم وبرنامج بوابة النجوم للخطر

Ona kendi insanlarını öldüren kokuşmuşları sevmediğimi söylediniz mi?
هل قلت لها أني لا أحب مصاصو الرمال الذين يطلقون الغاز على شعبهم ؟

Anlasalardı kendi insanlarını buraya getirmeye yardım etmezlerdi.
لو كانوا يفهمون،ماكانوا ليساعدوا في إحضار شعبهم إلى هُنا

Bizden yapmamızı bekledikleri şey bu: insanlarını tartaklamamız.
-هذا بالضبط ما يريدوننا فعله بمنتهى الغباء امام شعبهم

İnsanlarını korumaları gerekiyormuş, her zamanki gibi zırvalıyorlar.
كما أنَّ عليهم حماية شعبهم ...إلخ، إلخ، إلخ

Onlar zorbalar, onlar halkını köle yapıyor.
يصبحون طغاة ويجعلون من شعبهم عبيد

- Kendi halkını bile besleyemiyor onlar.
هم لا يستطيعون حتى إطعام شعبهم أصمتي

Kendi halklarından insanları yağmaladılar.
وكانوا ينهبون من شعبهم

Kane dışarıda onlara halklarından bazılarını seçmelerine yardım ederek bize zaman kazandırıyor.
(كاين) بالخارج هنا يشتري لنا بعض الوقت يساعدهم في إختيار شعبهم

Albay Dubaku ve Juma rejimi binlerce kendi insanını öldürdü, ...ve yüzlerce dostlarını.
العقيد (دوباكو) ونظام (جمعة) قاموا بقتل اَلافٍ غير محددة من شعبهم والاَن المئات من مواطنينا

İki yalancı Bush ve Blair halklarına ve insanlığa ne söyleyecekler?
ما يقوله الكاذبان (بوش) و (بلير) إلى شعبهم وللإنسانية؟