Bunu yapmamam gerekirdi ama onun için çok üzüldüm. | Open Subtitles | أعلمأنيلم يتوجبعلى فعل ذلك . شعرت بالأسف ناحيته فحسب |
Ona sadece bir gece kalabileceğini söyledim çünkü durumuna üzüldüm. | Open Subtitles | قال ل يتمكن من قضاء ليلة واحدة لل شعرت بالأسف من أجله. |
Lobi, lobi... Sanırım onun için üzülmüştüm. Birileriyle çıkma şansı olmayacak. | Open Subtitles | اعتقد اني شعرت بالأسف له,اعتقد انه لن يخرج مرة اخري |
Var ya ilk kez bir sapık için üzülmüştüm. | Open Subtitles | آه على محمل الجد، أن هذه هي المرة الأولى شعرت بالأسف لالمنحرف. |
Evet, efendim. Ona gerçekten acıyordum. | Open Subtitles | نعم يا سيدى شعرت بالأسف من أجلها |
Onun için çok üzülüyorum. Borç altında olmak ne kadar zordur. | Open Subtitles | شعرت بالأسف تجاهه إنه لأمر فظيع أن تكون مثقل بتلك الديون. |
Ona acıdığım içindi. | Open Subtitles | و .. لقد كان بسبب أنني شعرت بالأسف من أجله وكانت مرة واحدة |
Demek istediğim, sanırım eğlendim ama kendimi kötü hissettim, sanırım. | Open Subtitles | أقصد,أعتقد أنى حظيت بالمرح, لكنى شعرت بالأسف على ما أظن |
Onun için üzüldüm, tuhaf babam için, annem için ve Tanya. | Open Subtitles | شعرت بالأسف من أجله، لوالدي الغريب ، لأمي ، لتانيا |
Konserden sonra uğrayamadığım için çok üzüldüm. | Open Subtitles | شعرت بالأسف الشديد بأني لم أتمكن من المجيء بعد الحفل |
Dinle, onun için ben de üzüldüm, bu yüzden oğlunu aradım. | Open Subtitles | اسمعي، أنا أيضاً شعرت بالأسف من أجلها وتحققت عن الأمر |
O andan itibaren ben sadece senin için üzüldüm. | Open Subtitles | ... ومنذ تلك اللحظة، شعرت ... بالأسف عليك فحسب |
Zavallı annem için öyle üzüldüm ki... | Open Subtitles | شعرت بالأسف الشديد على أمي المسكينة |
"Peki ya sonra?" deyince onun için üzüldüm. | Open Subtitles | شعرت بالأسف عليها "عندما قالت : "وبعد ذلك؟ ' |
O aptal çakal için üzülmüştüm. | Open Subtitles | شعرت بالأسف على ذلك إبن عُرس الغبي |
Biliyor musun, bu sabah Daunte için gerçekten üzülmüştüm. | Open Subtitles | هل تعرف هذا الصباح شعرت بالأسف أتجاه دانتي . |
- Hayır, sadece adama üzülmüştüm. | Open Subtitles | لا ، انا فقط شعرت بالأسف لهذا الرجل |
Evet, efendim. Ona gerçekten acıyordum. | Open Subtitles | نعم يا سيدى شعرت بالأسف من أجلها |
Dürüst olmak gerekirse ona sadece acıyordum. | Open Subtitles | -بصراحة , لقد شعرت بالأسف من أجله |
Bunu söylediğim için büyük ihtimalle benden nefret edeceksin fakat Chuck her ne kadar sarhoş ve münasebetsiz olsa da onun adına hala biraz üzülüyorum. | Open Subtitles | قد تكرهينني لو قلت هذا على الرغم من أن تشاك كان ثملاً وغير لائقاً ولكني شعرت بالأسف لحاله |
Ama çocuklar için, üzülüyorum. | Open Subtitles | لكني شعرت بالأسف على فعلها... على الشباب |
Ben seninle acıdığım için seks yaptım çünkü sana acıdım, çünkü asla Joy'la beraber olamayacaksın. | Open Subtitles | كان لي شفقة الجنس معك، لأنني شعرت بالأسف من أجلك لأنك لا يمكن أبدا أن يكون الفرح. |
Arayıp buluşma ayarlamadığım için kendimi kötü hissettim. | Open Subtitles | ..لقد شعرت بالأسف |