Tamam, sana yalan söyledim, ama bittiğinde öncekinden de yalnız hissettim. | Open Subtitles | حسناً ، لقد كذبت عليك ، و لكن حين انتهى الأمر ، شعرت بالوحدة أكثر من ذى قبل |
Buraya olay çıkarmak için gelmedim çünkü bugün kendimi yalnız hissettim ve seni görmek istedim. | Open Subtitles | أنالستهناللخصام.. ولكن لأنني شعرت بالوحدة وأردت رؤيتك. |
"Kendimi yalnız hissediyorum, bu yüzden ne yaptığını görmeye geldim." | Open Subtitles | لقد شعرت بالوحدة ولذا, حضرت الى هنا لأرى كيف تتعايشين هنا |
Sen de yalnızlık çekecek olursan istediğin zaman ziyaretimize gelebilirsin. | Open Subtitles | و ان شعرت بالوحدة يمكنك القدوم لزيارتنا بقدر ما ترغبين |
Bak, ben hep Yalnızdım dostum, biliyorsun. | Open Subtitles | اسمع, شعرت بالوحدة يا رجل. تعرف ذلك |
Bunu daha önce görmüştüm ama çok yalnız hissetmiştim. | Open Subtitles | رأيت ذلك من قبل لكني شعرت بالوحدة الشديدة |
yalnız hissediyordum. | Open Subtitles | لقد شعرت بالوحدة |
Ömrüm boyunca kendimi yalnız hissettim... seninle olduğum zamanlar dışında. | Open Subtitles | لقد شعرت بالوحدة طوال حياتي إلاّ وأنا معك |
Ömrüm boyunca kendimi yalnız hissettim... seninle olduğum zamanlar dışında. | Open Subtitles | لقد شعرت بالوحدة طوال حياتي إلاّ وأنا معك |
Ameliyatım sırasında, ...her zamankinden daha yalnız hissettim. | Open Subtitles | فعندما أجريت عمليتي الجراحية, شعرت بالوحدة كما لم يسبق أن حدث من قبل. |
Şöyle söyleyeyim, geçen gece kendimi o büyük eski yatakta çok yalnız hissettim. | Open Subtitles | شعرت بالوحدة الشديدة ليلة البارحة في سريري الكبير بمفردي |
Dün gece kendimi yalnız hissettim. | Open Subtitles | لقد شعرت بالوحدة الشديدة ليلة أمس |
İnan bana, ne kadar çok biriktirirsem, o kadar yalnız hissediyorum. | Open Subtitles | صدقيني، كلماكثرعدد الناس، كلما شعرت بالوحدة أكثر |
Güzeldi gerçekten. Fakat hala yalnız hissediyorum. | Open Subtitles | كان رائعًا، بالواقع، لكنّي رغم ذلك شعرت بالوحدة. |
Ve küçük dostum, geceleri yalnızlık çekersen, eski şatoda olacağım. | Open Subtitles | والأخ الصغير، إن شعرت بالوحدة في الليل، فأنا في القصر القديم. |
Yalnızdım, sevgilim. | Open Subtitles | لقد شعرت بالوحدة, عزيزي |
Kendimi gerçekten yalnız hissetmiştim. | Open Subtitles | شعرت بالوحدة جداً |
Çok yalnız hissediyordum. | Open Subtitles | لقد شعرت بالوحدة للغاية |
Eğer yalnız kalırsan eve gelmeni istiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | لذا فإن شعرت بالوحدة فأريدك أن تعودي إلى المنزل |
Çok yalnız hissetmiş olmalısın. | Open Subtitles | أعني، لابدّ أنّك قد شعرت بالوحدة |