Ela gözlü, siyah saçlı ve açık tenli olarak belirtmişsiniz. | Open Subtitles | لقد حددتم عيونٌ بنية و شعرٌ غامق و بشرة بيضاء |
Kahverengi saçlı, turuncu tişörtlü sıska bir çocuktu. | Open Subtitles | لقد كان ، شابٌ نحيل ذو شعرٌ بني ، يرتدي قميصاً برتقالي |
Çocuğun birine bizi çeksin diye kamerayı verdik ama iyi ki orada değildin çünkü saçları kızıldı, tiksindiğini biliyorum. | Open Subtitles | جعلنا طفلٌ يصوّرنا، لكن من حسن حظك لم تكوني هناك لأن لديه شعرٌ أحمر، أعلم كم يقززك ذلك |
- Evet. Islak permalı saçları vardı. Ben ıslak perma yapamıyordum çünkü saçlarım yeterince uzamıyordu. | Open Subtitles | كان لديه شعرٌ مجعّد، و لمْ أستطع الحصول على شعرٍ مجعّد لأنّه لمْ ينمُ كثيراً |
Sen de Billy Dee Williams'ın sarışın olmaya yakın bile olmayan kadınlar için sarı saç kasklarının temsilcisi olmaya geri döneceksin. | Open Subtitles | وانتِ يجب عليك الرجوع لبقاء الوقت الكامل لتحدث لبيلي دي ويليامز خوذة شعرٌ اصفر |
Adamım kızıl saçı vardı. Kaşları yoktu ama her sabah onları boyardı. | Open Subtitles | لديه شعرٌ أحمر، ليس لديه حاجبان لكنه يرسمهما كل صباح. |
20 yaşlarında. 1.68 boyunda, mavi gözlü, uzun kahverengi saçlı. | Open Subtitles | ربما 20 عاماً، حواليّ 5.6 قدم طولها، عيونٌ زرقاء، شعرٌ بني طويل |
Hepsi de 15-20 yaşlarında koyu saçlı ve güzeller. | Open Subtitles | دوماً من 15 إلى 20 سنة شعرٌ داكن، فاتنات |
Egzotik biri, koyu saçlı falan. | Open Subtitles | الجـالبة و مثل , شعرٌ أسود , أنا لا أعرف |
Tam göremedim. sadece.. bir anlık Koyu saçlı. | Open Subtitles | ... لم أراه بتمعن، مجرد لمحه ... شعرٌ أسود |
Orta boylu. Kısa saçlı. Takım elbiseliydi. | Open Subtitles | -جسمٌ متوسط، شعرٌ بنيٌ قصير وكان يرتدي بدلة |
20'lerin ortasında, koyu saçlı, normal görünümlü. Aksanlı konuşuyor. | Open Subtitles | حسناً، في منتصف العشرينات شعرٌ داكن، يبدو مألوفاً، يتحدث بلهجة... |
- saçları koyu, gözleri büyük. - Güzel gülümsüyor. | Open Subtitles | شعرٌ داكنٌ وعينان واسعتان و إبتسامةٌ محبوبة |
Sanığın saçları Bundy'deki örgü bir şapkada bulundu. | Open Subtitles | فكان هنالك شعرٌ من المتّهم مسرح جريمة البوندي. |
Sanığın saçları Bundy'deki örgü bir şapkada bulundu. | Open Subtitles | فكان هنالك شعرٌ من المتّهم مسرح جريمة البوندي. |
Ceketinde uzun kahverengi bir saç vardı. | Open Subtitles | لديكَ شعرٌ بنيٌ طويلٌ على مِعطفِك |
Biliyorum ama en azından, saç okşama ya da çak bir beşlik de mi olmaz? | Open Subtitles | -لكن ذلك ليس شعرٌ أشعت أو المستوى الخامس؟ |
20 yaşlarında, beyaz, 1.68 civarı, kahverengi saç, mavi gözler. | Open Subtitles | "في بداية العشرينات، بيضاء ربما 5.6 قدم طولها، شعرٌ بني، عيونٌ زرقاء" |
Haklıymışsın, saçı harbiden de bir cinsmiş. Ben sıkıldım. | Open Subtitles | لقد سمعتُ الكثير عنكَ إنّ لديكَ شعرٌ مُضحكٌ حقاً |
Yaşanan tüm tatsızlıklar için özür diliyorum. Gerçek bir Targaryen'in gümüş saçı! | Open Subtitles | أعتذر عن كل ذلك البغض، شعرٌ فضّي لتارغاريّة أصيلة. |
Uzun saçlarım var ve arkadan bağlıyorum. | Open Subtitles | لدي شعرٌ طويل أربطهُ عالياً للخلف |
Bernadette, oranda kafandakinden daha çok kıl var. | Open Subtitles | برناديت، إن له شعرٌ أكثر من شعر رأسك |