Ben de arkadaşlarımın yüzlerine Dudaklarımı hep yapıştırırım. | Open Subtitles | أنا ضغط علي شفتيّ تجاه أصدقائي طوال الوقت |
Acı, Dudaklarımı birbirine kazara zımbaladığım zamanki gibiydi. | Open Subtitles | الألم كان أشبه بتدبيس شفتيّ معاً دون عمد |
İsterseniz tırnaklarımı sökün, jiletle Dudaklarımı kesin. | Open Subtitles | يمكنكما إنتزاع أظافري وتقطيع شفتيّ بالموسى. |
Düşümdüğüm tek şey beni dudaklarımdan öpmesiydi. | Open Subtitles | لكن كل ما كنت أستطيع أن أفكر به هو أنها قبلتني على شفتيّ |
İşte günahlarım gitti, dudaklarımdan dudaklarına geçerek. | Open Subtitles | والآن تمحو شفتاك خطيئة شفتيّ |
Duygularını anlıyorum, ama yıllardır dudaklarıma şarap değmedi. | Open Subtitles | أقدر شعورك لكن الخمر لم يقرب شفتيّ منذ سنوات عدة |
Haftalarca dolabımı kullanamadım çünkü kilitteki sürgü köşedeki evsiz adam gözleriyle bana bakıp yalnızca görmeyi hakeden birisi olduğuna dair bir ifade aradığında dudaklarıma koyduğum kilidi hatırlattı. | TED | لم أستطع استعمال خزانتي لأسابيع لأن لسان القفل ذكرني بالقفل الذي وضعته على شفتيّ حين نظر لي المشرد في الشارع بعينين تبحث فقط عن تأكيد أنه يستحق النظر إليه. |
- Dudaklarımı bu işin dışında tut. - Yapamam. | Open Subtitles | دع شفتيّ خارج الموضوع- لا أستطيع- |
Dudaklarımı tıraş etme. | Open Subtitles | لا تحلقي شفتيّ ! |
Ona verdiğin sadece dudaklarıma değmişti. | Open Subtitles | العود الذي أعطيته لم يمرّ عبر شفتيّ |
"Üzerimde kullandığı zehri alıp dudaklarıma sürdüm hayatım boyunca bana yaşattığı bütün acıların sebebi olduğunu anlamasını umuyordum." | Open Subtitles | "وقمت بأخذ السم الذي استخدمته علي ووضعته على شفتيّ" "متمنيه انها اخيرا سترى الام المبرح" "الذي سببته لي حياتي كلها" |