Uzun zamandır, ilk defa bir kadın bizim dairemizde kıyafetlerini çıkarıyor. | Open Subtitles | مرّ وقت طويل منذ كان لدينا امرأة تخلع ملابسها في شقتنا |
Upuzun sekiz ay boyunca, senin dişi arkadaşın dairemizi akordu bozuk kedi mırıltısı gibi müziğiyle resmen mide bulandıran nasır tutmuş ayaklarını sünger taşıyla oturma odamızda kazırken ve bitmek bilmeyen geceler boyu hiçbir bilgi sağlamayan Atlas Okyanusu ile ilgili belgeseli durmadan izlerken benim sessizliğe gömülüp acı çektiğimi hatırlatırım sana. | Open Subtitles | هل لي أن أشير أنه لـ8 أشهر طويلة لقد عانيت صامتاً بينما رفيقتك الأنثى ملأت شقتنا |
dairemize girdiğimizde yemek odasındaki masada o dört çorba kasesini gördük. | Open Subtitles | وذهبنا إلي شقتنا وعلي الطاولة كانت اطباق الحساء الاربعة علي المائدة |
Gelip evimizi gördüğünüze çok sevindim. | Open Subtitles | غرفة نوم , حمام تبدين جميلة , أنا مسرورة جداً اذ أمكنكم المجيء لرؤية شقتنا |
Bizim evimiz değil ama bizimkisi gibi bir yer de bulamayacağız. | Open Subtitles | أعلم إنها ليست مثل شقتنا ولكننا لن نجد مثل شقتنا أبدًا |
Ama senin aksine o, sabahın 1'inde evimize dalmayacak kadar terbiyeli. | Open Subtitles | و على عكسك فهى لديها من اللياقة ما يمنعها من اقتحام شقتنا فى الواحدة صباحاً |
dairemizin küçük olduğunu biliyorum ama bence biraz yer açabiliriz. | Open Subtitles | أعلم أن شقتنا صغيرة ولكني أعتقد أنه يمكننا توفير مساحة |
Bu ruh, Şikago'nun güney tarafındaki iki odalı küçük evimizde bir duvar tarafından temsil edilmişti. | TED | هذه الروح تجسدت على جدار واحد في شقتنا الصغيرة، ذات الغرفتين في جنوب شيكاغو. |
Sattığımız dairemiz şehrin en iyi yerlerinden birisindeydi, oysa biz oraya sıkışmıştık aynı şey değil. | Open Subtitles | كنتُ أسكن في منطقة فاخرة تم بيع شقتنا وحشرونا هنا هناك فرق بين المنطقتين |
ev arkadaşlığı anlaşmamız uyarınca, elindeki kağıt, akraba olmayan bir bayanı iki geceliğine dairemizde misafir edeceğimin 24 saatlik bildirisidir. | Open Subtitles | بموجب اتفاقية السكن ها أنا ذا أعطيك ملاحظة مسبقة أني سأمضي في شقتنا ليلتين مع أنثى لا تمتّ لي بقرابة |
dairemizde merkezi ısıtma var, ama olayın özünü anladım; iradeli ol. | Open Subtitles | شقتنا تملك تدفئة مركزية و لكن أفهم الفكرة العامة إبقي قوية |
Sanırım onu, dairemizi özerk bir ülke ilan etmeye çalıştığı zamanlarda yapmıştı. | Open Subtitles | أظنه حول الوقت الذي حاول به إعلان أن شقتنا أمة مستقلة |
Ivy, kim olduğu hakkında yalan söyledi, annem ölüm döşeğindeyken oyuna getirdi ve dairemizi çaldı. | Open Subtitles | ايفي كذبت بشأن حقيقة من تكون وتلاعبت بأمي اثناء احتضارها وسرقت شقتنا |
O akşam, başka bir dünyada gibi hissettiren yeni şehirdeki, yeni dairemize taşındık. | TED | انتقلنا في تلك الليلة إلى شقتنا في مدينة جديدة فيما شعرت به كعالم مختلف تمامًا. |
dairemize geri dönene kadar güzeldi. | Open Subtitles | حسناً، لقد كان جيداً، حتى عدنا إلى شقتنا. |
Şu an evimizi milyon dolarlık bir elektrik süpürgesi temizliyor. | Open Subtitles | هناك مكنسة سعرها مليون دولار تنظف شقتنا الأن |
Tam olarak suçu neymiş? Dün gece, yangın alarmı çalıştı ve evimizi su bastı. | Open Subtitles | ليلة أمس، أغرقت طفايات الحريق شقتنا بالماء |
Herşey bitti artık bizim bir evimiz yok. | Open Subtitles | انه ذاهب، نحن ما عندنا شقّة أخرى شقتنا احترقت |
Mezuniyetten sonraki evimiz burasıydı. Aynı yatak odasını paylaşmıştık. | Open Subtitles | هذه كانت شقتنا بعد التخرج لقد تشاركنا في غرفة النوم |
Ajanlığa dönmeni geçtim bir de o adamı evimize soktun. | Open Subtitles | ليس فقط تتجسس مجدداً لكنك أعدته إلى شقتنا |
Hani kendi dairemizin olduğu ve kızların bize geldikleri günleri hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكر عندما كانت لدينا شقتنا الخاصة وكل الفتيات كانوا يصعدون لرؤيتنا؟ |
evimizde oturdu ve tam olarak şu sözleri söyledi. | Open Subtitles | لقد جلس في شقتنا وقال هذه الكلمات تماماً لي.. |
Tamam ama burası hala bizim dairemiz. Seni tutuklatmak zorunda kalacağız. | Open Subtitles | حسناً, ولكنها لا تزال شقتنا سيتوجب علينا مقاضاتك |
evde sana bir ampul bile değiştirtemiyorum. | Open Subtitles | بالكاد أستطيع رؤيتك تقوم بتغيير لمبة إضاءة فى شقتنا |
Evet, Burası bir daire gibi, her şey var. | Open Subtitles | انها كبيرة مثل شقتنا. أنيقة جدا, اليس كذلك؟ |
Nedenini sordum ama bana sadece, eve gidemeyeceğimi söylüyor. | Open Subtitles | وعندما أتصلت به لاخبره لماذا لم يرد أخبارى كل الذى قاله هو أننى لايمكننى العودة مرة أخرى الى شقتنا |
Komşumuz bile değiller. evimizin arkasındaki ormanda yaşıyorlar. | Open Subtitles | حتى إنهما ليسا جيراننا بل يعيشان في غابة خلف شقتنا |
Aman Tanrım, bu bizim daireden bile büyük. | Open Subtitles | يا إلهى ,حبيبى, إنه أكبر من شقتنا بأكملها |