| Kendi kurt adam kardeşi için masum çocukların hayatlarını hiçe saydı. | Open Subtitles | عدى أنها أحنت رأسها لحياة أطفال أبرياء لإنقاذ شقيقها الذئب البشري |
| Lula Mae çok sıskaydı ve kilo aldı, kardeşi de adeta bir deve dönüştü. | Open Subtitles | في حين أن شقيقها ، كبر وأصبح عملاق، بشكل مختلف عن الطريقة التي حضروا ألينا. |
| kardeşinin yaptığını görmüş olabilir ve şikayet etmeye çalışmış olabilir. | Open Subtitles | كان يمكنها أن ترى ما فعله شقيقها وهي كانت ستخونه |
| Af diliyor ve kardeşini öldürdüğü kadın onu affediyor. | TED | توسل للمغفرة ، وحصل عليها من نفس المرأة التى قام بقتل شقيقها. |
| Ağabeyi de kurmay başkanlığı için, hükümetin bu şirketlerle çalışmayı bırakması için bir rapor hazırlıyormuş. | Open Subtitles | و شقيقها كان يقدم وثيقة لهيئة الأركان المشتركة موصياً الحكومة لقطع الروابط معهم |
| Ben Teagan'ın tek kardeşiyim yani bu demek oluyor ki evet, ben eskiden Ağabeyi olan ablasıyım. | Open Subtitles | وهذا يعني ، نعم ،أنا شقيقها السابق والآن شقيقتها |
| Flora Pollock daha kendine gelmedi ve abisi de bir şey görmemiş. | Open Subtitles | فلورا بولوك لا يزال فاقدا للوعي، و شقيقها لم يروا أي شيء. |
| kardeşiyle yaşadığı sorundan sonra Marie'yi görmeye gelen polis sendin, değil mi? | Open Subtitles | كنت ذلك الشرطي الذي جاء ليرى ماري بعد تلك المشكلة مع شقيقها ، أليس كذلك؟ |
| Lula Mae çok sıskaydı ve kilo aldı, kardeşi de adeta bir deve dönüştü. | Open Subtitles | في حين أن شقيقها ، كبر وأصبح عملاق بشكل مختلف عن الطريقة التي حضروا ألينا |
| kardeşi yüksekçe bir şelaleden bahsetti. | Open Subtitles | يقول شقيقها أنها على ارتفاع بسيط من الشلال |
| Erkek kardeşi araba kazasında ölmüş. Hayatının bir anlamı olması gerektiğine karar vermiş. | Open Subtitles | مات شقيقها في حادث سيّارة فقرّرت أن تجعل حياتها ذات معنى |
| Bu hikayeyi daha iyi yapabilecek tek şey o adamlardan birinin kardeşi çıkması. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي قد يجعل هذا أفضل إذا تبين أن أحد هؤلاء الأحباب هو شقيقها |
| Tedavi için ilik nakli gerekli. Erkek kardeşi uyumludur. | Open Subtitles | عالجوها بزراعة النخاع، شقيقها متبرّع مناسب |
| Onun dangalak erkek kardeşi balayımızı eziyete çevirdi. | Open Subtitles | أن شقيقها اللعين حوّل شهر العسل إلى شقاءٍ |
| Kimberly Sullivian, kardeşinin öldüğü gece o ve kardeşinin şarap içtiklerini söylemişti. | Open Subtitles | تعرف,كيمبرلي سوليفان قالت انها و شقيقها كانا يحتسيان النبيذ في ليلة وفاته |
| 1942'de Sophie erkek kardeşinin eylemlerinden bihaber Münih'e geldi. | TED | في عام 1942، جاءت صوفي إلى ميونخ مع عدم معرفتها بأي من نشاطات شقيقها. |
| kardeşini ve abisini öldürmüşler Sınırı geçmişler ama o | Open Subtitles | ولقد قتلوا أختها ولقد قام شقيقها برشوة شخص ما ليجعلهم يعبرون الحدود |
| Panikledi, birinin... kardeşini kaçırdığını söyledi. | Open Subtitles | كانت مذعورة .. قالت قالت بأن أحدهم أختطف شقيقها |
| Eve gidip hamile karıma, Ağabeyi beni öldüremeden onu öldürmek zorunda kaldığımı söylemeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن موطن لزوجتي الحامل لها اضطررت الى قتل شقيقها قبل أن يتمكن من قتلي. |
| Ben kardeşiyim. Evde yok. | Open Subtitles | أنـا شقيقها ، وهي ليست بالمنزل الأن. |
| abisi devlet destekli milisler tarafından katledildi ve kendisi sırf yanlış partiye oy verdiği için defalarca tecavüze uğradı. | TED | قتل شقيقها من قبل ميليشيا ترعاها الدولة, و تعرضت للاغتصاب أكثر من مرة لمجرد انتمائها للحزب الخطأ. |
| Mesajların yarısı bombalamada şüpheli olarak belirlenen kayıp kardeşiyle ilgili yorum isteyen muhabirler. | Open Subtitles | حوالي نصفها من مراسلين أتصلوا كي يحصلوا على تصريح عن شقيقها المفقود بينما تم تسميته كمشتبه به في حادثة التفجيرات |
| Şimdi kocasının ölümünden sorumlu ve kardeşine işkence edebilir. | Open Subtitles | والان هو مسؤول عن مقتل زوجها وربما يعذب شقيقها |
| Şerif olduktan sonra ağabeyini yakalamak zorunda kaldım. | Open Subtitles | بعد أن حصلت على وظيفة المارشال اضطررت للقبض على شقيقها وبعد ذلك شنق نفسه |
| Vlad onun kardeşiydi. | Open Subtitles | كان فلاد شقيقها. |
| Ben onun abisiyim. Saat altı yönünü koruyorum.** | Open Subtitles | أنا شقيقها أنا أغطي خلفها |
| Ama abisini ölürken izlemenin vereceği psikolojik zarar biraz iz bırakabilir. | Open Subtitles | ولكن الضرر النفسي لمشاهدة شقيقها يموت لابُد وأن يترك ندبات قليلة. |
| abisinin aşırı dozdan öldüğünü anlatmıştı. | Open Subtitles | أخبرتني أن شقيقها مات بسبب تعاطي جرعة زائدة |