"شهادتها" - ترجمة من عربي إلى تركي

• ifadesi
• ifadesini
• ifade
• tanıklığı
• İfadesinin
• tanıklık
• şahitlik
• ifadesine
• diplomasını
• tanıklığını
• İfadesiyle
• ifadesinde

Onun sanık kürsüsündeki ifadesi, bu çetin sınav boyunca dimdik duruşu, bu dikkate değer kadının karakterine benim söyleyebileceğim her kelimeden daha iyi işaret etmektedir.
ان شهادتها على منصة الشهود واحتمالها لكل هذه المحنة قد طغت على شخصية هذه المرأة المميزة

Yani ifadesini öz kızının ömür boyu hapse mahkum edilme riski olduğu bir zamanda vermiş ve kızını hapis cezasından kurtarmıştı.
قامت بعرض شهادتها في الوقت الذي كانت إبنتها في خطر من وضعها بالسجن وأخرجت إبنتها من السجن

Çok zor. Önce onu bulup ifade vermeye ikna etmesi gerek.
فكر بالامر , بداية عليه ان يجدها ويقنعها بأن تقدم شهادتها

tanıklığı, konu dışı, sebepsiz ve önemsizdir.
شهادتها غير متسقة، وغير منطقية وغير هامة.

Yeminli ifadesinin hiç bir önemi yok ve siz de onu önemsiz saymalısınız. Şimdi, isterseniz erkek arkadaşı
ان شهادتها المقسمة لا شيء, يجب عليكم انت تتعاملوا مع ان ليس هناك شيء

O yüzden onu onlaran önce bulmamız ve bugün tanıklık etmesini sağlamamız gerek.
إذن عليّنا أن نجدها قبلهم و نتأكّد من شهادتها اليوم

Sekiz yıl önce kız arkadaşın şahitlik yapması karşılığında tam dokunulmazlık hakkı kazandı.
منذ ثمان سنوات، صديقتك حصلت على الحصانة الكاملة مقابل شهادتها.

Ve caddenin karşısındaki kadın, O'nun ifadesi herşeyi kanıtlamıyor mu?
والمرأة عبر الشارِع. إذا لم تثبت شهادتها الأمر، فلا شيء سيفعل

İki haftalık bir soruşturma geçirince tüm ifadesi birden değişiveriyor.
لقد تقابلت مع الشؤون الداخلية قبل أسبوعين عندما جأت لتشهّد قامت وغيرت شهادتها

Bir görgü tanığı bulundu, fakat ifadesi tatmin edici değildi.
وجدت شاهدة عيان, ولكن شهادتها لم تكن موثوقة.

Burada kalıp ifadesini dinlemenizin bir sakıncası var mı?
,إذا سمحت هل من الممكن البقاء لتسمع شهادتها ؟

İfadesini değersiz kılmak için bir şeye ihtiyacımız var.
نحتاج لإيجاد أي شيء , شيئاً ما لكي يمكننا تكذيب شهادتها

Söz konusu olayda hatırladıkları değişirse, ...tanığın ifadesini değiştirmeye hakkı var.
يحق للشاهدة تغيير شهادتها إن كانت ذاكرتها لما وقع من الأحداث المعنية قد تغيرت

Çünkü ben ifade vermeyeceğim kızımın da ifade vermesine izin vermeyeceğim.
لأنني لن أقوم بإدلاء شهادتي و لن اسمح لها بإدلاء شهادتها

Onun ifade vermesine, bir eşin kocasına zarar verebilecek bir ifadeyi veremeyeceği için karşı çıkmıştım.
لقد عارضت شهادتها لأن الزوجة لا يمكن أن تشهد بما يضر زوجها

Babasının katilinin hapse girmesi için kızın tanıklığı lazım, değil mi?
لكنك تحتاجين شهادتها لحبس قاتل والدها صحيح ؟

Bunları daha önce de yaşadık. Ama böyle olunca tanıklığı da kariyeriyle beraber yok olup gidiyor.
لقد أحطنا بهذا الموضوع كله لكن بهذه الطريقة، تنتهي شهادتها مع إنتهاء مهنتها

İfadesinin ilgili olacağı alan budur.
إنها في تلك النقطة حيث تكون شهادتها بالكاد مناسبة

İfadesinin beni kurtaracağını fark ettiği anda her şeyi inkâr etmesini beklemiştim.
أنا توقعتها أن تُنكر كل شئ في اللحظة التي تُدرك فيها أن شهادتها ستطلقُ سراحي

Yargıç, onun tanıklık videosunun güvenilir olmadığını söylemiş.
قال القاضي بأنّ شهادتها بالفيديو غير موثوق بها

Yobaz olması yalancı şahitlik yaptığını göstermez.
إنها متعصّبة، لكن هذا لا يعني بأنها كذبت في شهادتها

Hayatım, yeminli ifadesine göz attım bana oldukça güvenilir geldi.
عزيزتي , لقد اطلعتُ على شهادتها تبدو جديرة بالثقة لي

diplomasını yeni alan biri tarafından küçümsenmemeyi tercih ederim.
لا أحبّذ تحليلي نفسيًا من قبل فتاة نالت شهادتها منذ قريب.

Jürinin onun neden bu kadar soğuk olduğunu anlamasını istiyorum böylece onun tanıklığını kabul etmeyi isteyebilirler.
أريد ان يعرف المحلفون لماذا هي باردة بهذا الشكل و بالتالي ربما يمكنهم ان يقبلوا شهادتها

İfadesiyle ilgili sorularım var.
حسنا , أنا لدي سؤال حول شهادتها

Kurbanın ifadesinde ise bir kadın tanığın ofise gelmesi ya da sanığın ceketini çekmesi bulunmuyor.
وكانت شهادتها مقنعة بحيث أن حدثا كهذا لا يمكن أن يسرده سوى شخص مر بصدق بمثل أحداث هذه التجربة وقد تحملت كذلك مشاق الاسئلة الموجهة من الدفاع وبقيت شهادتها متماسكة بالغالب،