Dün tanık olduğumuz şeyleri hesaba katarsak tesis, acilen kapatılmalı. | Open Subtitles | بالنظر لما شهدناه البارحة، لا بد من إغلاق المصنع فورا |
Bütün ruhlarla savaşma saçmalığı, gördüğümüz kitap tanık olduğumuz gösteri, bütün parçalar tam uyuyor. | Open Subtitles | كل هذا الهراء هلى الصراع من أجل الأرواح, المحاضرة الأدبيّة التي سمعناها, الأداء الذي شهدناه, كله يتلاءم. |
San Fransisco FBI binası önünde şaşırtıcı bir gelişmeye tanık olduk. | Open Subtitles | هذا تقدم مفاجىء شهدناه للتو خارج مبنى الاف بى اى فى سان فرانسيسكو |
Aksine, gördüğümüz birçok insanın birazcık hile yaptığıydı. | TED | بل عوضاً عن ذلك، ما شهدناه هو أن الكثير من الناس قاموا بالغش قليلاً. |
Bamiyan Buddha heykellerinin yıkımı ile ilgili gördüğümüz şey somut bir şekilde heykellerin yıkımı ve çöküşüydü. | TED | ما شهدناه في تدمير تمثالي بوذا في باميان كان أستنفاذ للمسألة بعض المجسمات الصلبة سقطت وتفككت. |
Fakat konut piyasasında daha önce şahit olunmamış bir yükselişin tam ortasında patlak veren krizde oldukça büyük bir risk aldınız. | Open Subtitles | لكنك راهنت بقوه على حدوث أزمة المساكن في وقت أكبر إزدهار لتجارة المساكن شهدناه لماذا؟ |
şahit olduğumuz şey, ofis dedikodularına yeni kaynak bulmak için acınası bir teşebbüs. | Open Subtitles | ما شهدناه للتو كان محاولة يائسة لزرع مصادر جديدة للنميمة داخل المكتب. |
tanık olduğumuz şey, hukuk kurallarının şiddetle çiğnenmesi ve polis tarafından, kamu mallarının yok edilmesiydi. | Open Subtitles | ما شهدناه كان إنهيار فظيع لحكم القانون و الدمار في الممتلكات العامة |
Biraz çabala ve bana oradaki cinayete tanık olma deliliğinden sonra içkiye ihtiyacının olmadığını söyle. | Open Subtitles | حاول إخباري أنّك لاتحتاج لشراب بعد ذلك الجنون الّذي شهدناه للتو هناك. |
Bu olaya, yakından tanık olduk. | Open Subtitles | -لقد شهدناه بشكل قريب وشخصي |
Bugün Cooper ile tanık olduğumuz bu mevzu hiç hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | ما شهدناه اليوم مع (كوبر) لا يعجبني |
O ana kadar gördüğümüz her şey, Judith'in yaptığı her şey, tanıklık ettiğimiz her şey, o geldikten sonra yaşananlarla kıyaslanamazdı bile. | Open Subtitles | كل ما شهدناه لتلك اللحظة كل ما فعلته جوديث ورأيناه بأعيننا بالكاد يمكننا مقارنته بما حصل بعد وصوله |
Yaşadığımız onca şeyden sonra gördüğümüz şeylerin yarısına bile hâlâ açıklama getiremiyorum. | Open Subtitles | بعد كل ما مررنا به ..أنا ما زلت لا استطيع ان اشرح نصف الجنون الذي شهدناه |
Yani Çin'de devletin uyguladığı çok uzun soluklu ve olağandışı yatırım projeleri var, ki bu bugün gördüğümüz durumu açıklayabilir, mesela (dünyanın en büyüğü) 3 Boğaz Barajı ve buna benzer iktidarın gücünü gösteren diğerleri. | TED | لذا هناك تاريخ طويل من مشاريع البنى التحتية الاستثنائية في الصين والتي اعتقد انها تفسر ما نراه اليوم مثل ما شهدناه من افتتاح السدود الثلاث العظمى والعديد من المنشآت التي تمولها الدولة داخل الصين |
Beslenme alanında uzun yıllardır gördüğümüz bir şey var. CORNELL ÜNİVERSİTESİ'NDE BESLENME BİYOKİMYASI | Open Subtitles | ما شهدناه في التغذية لسنين طوال، |
Kendimiz için gördüğümüz şeyleri hatırlıyoruz. | Open Subtitles | شيء شهدناه لأنفسنا. |
Bayım, az önce şahit olduklarımızdan sonra bunun bir açıklaması olamaz. | Open Subtitles | سيدي, بعد الذي شهدناه ليس هناك شيء سوف تقصه علينا سوف يشرح هذا |
Marilla Cuthbert, yoksa az önce şahit olduğumuz öfke nöbetini karşıma geçmiş savunmaya mı kalkıyorsun? | Open Subtitles | (ماريلا كوثبرت) ارجو انكِ لا تقصدين مؤازرتها بمثل هذه الطبع الحاد الذي شهدناه للتو |
İngiliz şehirlerindeki etnik mahallelerin ya da Paris'in, Brüksel'in de aralarında bulunduğu, dünyanın diğer kesimlerindeki heterojen şehircilik hakkında bir şeyler okuduğumda, Suriye'de feci bir şekilde şahit olduğumuz bir çeşit istikrarsızlığın başlangıcını görüyorum. | TED | عندما أقرأ عن العمران غير المتجانس في أجزاء أخرى من العالم، كما في الأحياء العرقية في المدن البريطانية أوحول باريس أو بروكسل، فإنني أستشرف بداية نوع من عدم الاستقرار كالذي شهدناه بشكل كارثي هنا في سوريا. |