Doğduktan sonra bir ay boyunca başka bir ailede kaldın. | Open Subtitles | أهلك تركوك مع عائلة أخرى لمدة شهر كامل بعد مولدك |
Yemek pişirmeyi öğrenmek istiyordum ve O, bütün bir ay boyunca kesme, küp küp doğrama ve parçalama işlerini yapmam için beni mutfakta tuttu. | TED | أردت أن اتعلم طهي الطعام، و قد جعلتني ابقى في المطبخ، قطع والتكعيب وتقطيع لمدة شهر كامل. |
Aslında önümde Tanrı hakkımda notlar tutmaya başlamadan önce canımın istediğini yapabileceğim koskoca bir ay daha vardı! | TED | كان لي شهر كامل أخر لفعل أي شيء أريد أن أمام الله دون اثم. |
Bunu bir kez yapacağız ve bir aylık yiyeceğimiz olacak. | Open Subtitles | إذا فعلنا ذلك مرة ، سنأكل جيداً طوال شهر كامل |
Bak, Artist Kemal Bey hâlâ bir aylık parayı ödemedi, canım. | Open Subtitles | الممثل جمال ما زال يدين لي بأجرة شهر كامل |
Onları aylar süren aramalar sonucunda bile bulamadık. | Open Subtitles | لقد بحثنا لمدة شهر كامل بلا نتيجة |
Bu bir aydır neden işemediğimi açıklıyor. | Open Subtitles | ذلك يُفسّر سبب عدم تبوّلي خلال شهر كامل. |
Tartışmalar aylarca sürdü. | Open Subtitles | أستمر الشد و الجذب بين القوات لمدة شهر كامل |
Peki ya bir ay boyunca taşıdığın o bıçak neydi? | Open Subtitles | وماذا عن السكين الذى كنتِ .... تحمليه لمدة شهر كامل |
İnceliğin, zamana karşı görevlerini yerine getirebilmek için koca bir ay onlara ancak yetiyor. | Open Subtitles | شهر كامل لوحده كافي لينجزوا كل الواجبات احتراما للوقت |
Hasta, bir ay süreyle McDonald's'dan beslenecek. | Open Subtitles | أنت استمريت في تناول ماكدونالدز لمدة شهر كامل |
Farkında olmadan bir ay geçmişti bile. | Open Subtitles | قبل ان اعلم باننا كنا نتواعد لمدة شهر كامل |
Ama böyle can sıkıcı bir işi, bir ay boyunca yapacağımız hiç aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | لكنني لم أتوقع أن نقوم بهذا العمل الممل لمدة شهر كامل |
Kızı seks için beklemen için tek bir neden olabilir. Eğer kızın 18'ine basmasına bir ay kalmışsa. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذي يجعلك تتنظر الفتاة شهر كامل قبل ان تضاجعها ان يكون عمر الفتاة 17 عام و 11 شهراً |
"Baking Kit" istediğimde Tanrı'ya bir ay boyunca her gece dua etmiştim. | Open Subtitles | عندما أردت عدة الخبز خاصتي, صليت لله كل ليلة لمدة شهر كامل لأحصل عليها. |
Bu tür eğlencelere bir ay daha katılmak zorunda mıyım? | Open Subtitles | هل هنالك شهر كامل من هذهِ الأحتفالات و التى يفترض أنّ أظهر بها؟ |
Bir yardımı olmazsa jakuzinin sıcaklık ayarını bir ay boyunca ayarlama hakkı kazanırsın. | Open Subtitles | إذا لم يساعدك هذا عليك ضبط درجة حرارة الحوض لمدة شهر كامل |
bir aylık maaşınla onun bir saatini zor satın alırsın. | Open Subtitles | ما تتقاضاه في شهر كامل يمكن أن يوفر لك ساعة واحدة من وقتها. |
Kireçlenmelerim için bir aylık ilacım. | Open Subtitles | إنه إمداد شهر كامل من المنشطات لإلتهاب مفاصلي |
Cadılar bayramı üniversitede basitçe bir aylık parti. | Open Subtitles | جوهرياً عيد القدّيسين طوله شهر كامل في الجامعة. |
Üç geceliği bir aylık maaş kadar! | Open Subtitles | يعني سيحصلون بثلاثة أيام على راتب شهر كامل! |
Bunlar aylar öncesindeydi, dostum. | Open Subtitles | يا رجل، كان هذا منذ شهر كامل |
Bir aydır orayı gözlemliyorum. Çıkmaz yol. | Open Subtitles | لقد كنت استطلع لمدة شهر كامل لكن لا جدوى |
Ejder Savaşçısı'nın, ginko yaprağındaki tek bir çiğ tanesini ve evrenin enerjisini kullanarak aylarca hayatta kalabileceği söylenir. | Open Subtitles | يقال أن محارب التنين يستطيع أن يعيش شهر كامل على لا شيء سوى قطرة على ورقة صغيرة و طاقة الكون |