Sağolun Sayın Yargıç ...ama Bir ay sonra, devam edeceğiz. | Open Subtitles | شكراً لك سيادة القاضي ,لكن بعد شهر واحد سوف نبدأ |
Baskından Bir ay sonra üçüncü derece suçtan aleyhine dava açıldı. | Open Subtitles | لقد إنضم الى الفرقة الجنائية الثالثة بعد شهر واحد من الإعتقال |
Bir ay önce Washington'da kendi restoranını açmaya karar vermiş. | Open Subtitles | وقرر فتح مطعمه الخاص هنا في العاصمة قبل شهر واحد |
Göreve başlayalı Bir ay olmuştu ki, beni Skype'la arayarak, hamile olduğunu söyledi. | Open Subtitles | بعد شهر واحد فقط من سفري إتصلت بي وأخبرتني أنها كانت حاملاً بالفعل |
Amerikalı orta gelirli aileler sadece bir aylık kazançları kadar tasarruf yapabiliyor. | TED | الأسر ذات المستوى المعيشي المتوسط في الولايات المتحدة تتمكن من ادخار فقط ما يعادل راتب شهر واحد. |
Ona tekmeyi basmana yaklaşık Bir ay kaldı değil mi? | Open Subtitles | ولكن تبقى له شهر واحد قبل أن تتركيه أليس كذلك؟ |
Aslında, tam da bu konuyu ele almak üzere Bir ay sonra Washinton D.C.'de | TED | سيتم في الحقيقة عقد مؤتمر بعد شهر واحد من يوم غد في العاصمة واشنطن. |
Bir ay önce bugün Orada duruyordum. 90 derece güneyde dünyanın en altının tepesinde: Coğrafi Güney Kutbunda. | TED | من شهر واحد بالضبط لقد وقفت هناك 90 درجة جنوبا في قمة اسفل العالم . القطب الجنوبي الجغرافي |
Yeterince ünlü olduğumda Bir ay içinde paramı çoğaltabilirim. Ama şimdi önemsiz biriyim. | TED | أعتقدت أنني مشهور بما يكفي للحصول على المال خلال شهر واحد. لكنني شعرت بالتقزم. |
Senle ben birlikte hepi topu Bir ay geçirmişizdir. | Open Subtitles | بشكل عام، أنا وأنت قضينا معا حوالي شهر واحد |
Sınıflandırma departmanına bir kadın alınalı henüz Bir ay oldu... ve şimdiden elimizde ayvayı yemiş bir tuvalet var! | Open Subtitles | التصنيف افتتح للمرأة لمدة شهر واحد فقط وها نحن في حمام لعين |
Ama onun için Bir ay daha vermeliler. Daha formda bile değil. | Open Subtitles | كان ينبغي أن يكون ذلك خلال شهر واحد بالنسبة له إنه ليس حتى في مستوى الشكل المطلوب بعد |
Bundan sonra Bir ay daha senin için harika olur. | Open Subtitles | شهر واحد من الآن كان يمكن أن يكون رائع بالنسبة لك |
Bir ay içinde üç kez sevgili değiştirmişti. | Open Subtitles | لقد قال انها إتخذت ثلاث عشاق لها فى شهر واحد |
Annie'ye hiç uygun değil. En fazla iki ay veriyorum. Hatta Bir ay. | Open Subtitles | إنه لا يناسبها تماماً سأعطي الأمر شهرين كحد أقصى, شهر واحد |
Bir ay hemen geçer. Ben ona bakarım. | Open Subtitles | لا تقلقي ، سَأُراقبُه لَك شهر واحد سَيَمر سريعاً |
Bir ay daha ... - Başkan,diğer işçilerini düşünüyor. | Open Subtitles | ــ من فضلكِ شهر واحد فقط ــ العمدة تهمه سمعة عامليه |
Bir ay sonra ilk basın açıklamanı yapar ve başkanın... uyuşturucuya karşı yapılan mücadeledeki stratejisini açıklarsın. | Open Subtitles | أيضاً، بعد شهر واحد من اليوم ستعقد أول مؤتمر صحفي رسمي لك فيه، أنت ستلخص إستراتيجية الرئيس لفوز الحرب على المخدرات |
Bir ay sonra ilk basın açıklamanı yapar ve başkanın... uyuşturucuya karşı yapılan mücadeledeki stratejisini açıklarsın. | Open Subtitles | أيضاً، بعد شهر واحد من اليوم ستعقد أول مؤتمر صحفي رسمي لك فيه، أنت ستلخص إستراتيجية الرئيس لفوز الحرب على المخدرات |
Bir çocuk doktoru olarak görmek zorunda olduğum ilk hastalardan biri Sol'dü, şiddetli solunum yolu enfeksiyonu sebebi ile başvurmuş bir aylık güzel bir bebek. | TED | كانت سول من أوائل المرضى اللذين أشرفت عليهم كطبيبة أطفال، وهي رضيعة جميلة عمرها شهر واحد دخلت المستشفى وهي تعاني من أعراض عدوى تنفسية حادة. |
Evet, bir aylığına. | Open Subtitles | نعم ، لقد حصلت على واحدة استحقاق شهر واحد |
Bu işte bir ayım kaldı. Kalan zamanımı Mutantları mıhlamaya seve seve harcarım. | Open Subtitles | تبقى لديّ شهر واحد في هذه الوظيفة وأحب قضائه في تفتيت المسوخ. |
bir ayımız var. Bir çocuğun bile kullanabileceği bir şeyi nasıl yapabilirim? | TED | لدينا شهر واحد. فكيف أصنع شيئا يمكن حتى للطفل استخدامه ؟ |
Sadece bu kadar şeyi bir ayda nasıl halledeceğiz onu düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا أتسآل فقط كيف سننظم كل هذه الأحتفلات خلال شهر واحد |
Eğer yaşamak için bir gününüz, bir haftanız ya da bir ayınız olduğunu öğrenseydiniz ne yapardınız? | Open Subtitles | ماذا ستفعل إذا علمت أنك لا تملك إلا يوم واحد أو أسبوع واحد, أو شهر واحد للعيش؟ |