Ama bak, birisi isterse burada sıcak çikolata ve kurabiye var. | Open Subtitles | لكن يوجد شوكلاتة ساخنة وبسكويت هنا إن كان أي أحد يريدها |
Onlar gittiği zaman, kot pantolonuna sıcak çikolata dökülen adamdan farklı biri oluyorum. | Open Subtitles | ... وعندما ذهبوا أُصبحت شخص ما ليس لديه بُقع شوكلاتة ساخنة على سرواله |
Bana sıcak çikolata getir. Battaniye bul, ayağımı ov. | Open Subtitles | احضري لي شوكلاتة ساخنة ، احضري لي فراش ، افركي رجلي ؟ |
İkimiz de uyuyamadığımıza göre sıcak çikolata yapmamı ister misin? | Open Subtitles | بما أن لا أحدًا منا نائم , هل أعد لنا شوكلاتة ساخنة ؟ |
sıcak çikolata alalım mı? | Open Subtitles | يمكننا أن نحصل على شوكلاتة ساخنة |
Amanda, sıcak çikolata ister misin? | Open Subtitles | أماندا)، ألديك أيّ رغبة) في شرب شوكلاتة ساخنة ؟ |
Hafta sonu büyükannelerine gittiklerinde, ben pantolonunda sıcak çikolata izi olmayan bir adam oluyorum. | Open Subtitles | في عطلة الأسبوع الماضيّة الأطفال ذهبوا إلى أجدادهم ... وعندما ذهبوا أُصبحت شخص ما ليس لديه بُقع شوكلاتة ساخنة على سرواله |
Çok güzel sıcak çikolata hazırlıyorsun. | Open Subtitles | أنت تعد شوكلاتة ساخنة لذيذة |
Sue stresliydi, ben de iyi hissetsin diye sıcak çikolata ve kurabiye getireyim dedim yatakhane başkanı nerede olduğunu bilmiyor ve Sue telefonunu açmıyor. | Open Subtitles | سو) كانت تشعر بالتوتر) ففكرت أن أحضر لها شوكلاتة ساخنة وبسكويت لكي تشعر بالتحسن والآن هي ليست هنا والمشرفة لا تعرف أين هي |