"شيءُ على" - ترجمة من عربي إلى تركي

• şey

Önce benim söylemek istediğim bir şey var.
حَسناً، في الحقيقة، أنا عِنْدي شيءُ على بالي بأنَّ أنا نوعُ مثل للتَحَدُّث عن أولاً.

Yani, her şey tekrar içeri geliyor.
لذا يَحْصلُ كُلّ شيءُ على ظهرِ مُمتَصِّ في

Dünyada aileden daha önemli hiçbir şey yoktur.
لا شيءُ على الأرضِ أكثر أهميَّةً مِنْ العائلةِ.

Yâni, şey, eğer yürümeyi düşünüyorsan, gölün uzak tarafında sana göstermek istediğim bir şey var.
إذًأ، لو خططت للمشي فهناك شيءُ على الجانب الآخر من البحيرة أودُّ أن أريك.

Her şey yolunda mı, Spencer?
أكُلّ شيءُ على ما يرام سبينسر؟

Yanağında bir şey vardı.
كَانَ عِنْدَها شيءُ على خدِّها.

Aklına takılan bir şey var, çok belli.
أنت عِنْدَكَ شيءُ على بالكَ، ذلك واضحُ.

Eğer her şey yolunda giderse, birkaç gün içinde bu mektubu burada yazılı olan her şeyi yapmak için kendime söz verdiğimi istediğimi fark ettiklerimi ve asla unutmak istemediğim şeyleri kendime hatırlatmak üzere okuyor olacağım.
إذا سار كُلّ شيءُ على ما يرام سَأَقْرأُه خلال بضعة أيام لأذكر نفسي بأني وَعدتُ بعمَلُ كُلّ شيءُ كَتبَ هنا كُلّ الأشياء أدركتُ بأنّني أُريدُها

Şef, Fawcett ve Bullard hakkında bir şey buldum.
الرئيس، أنا عِنْدي شيءُ على fawcett وبولارد.

- Her şey yolunda mı?
هل كُلّ شيءُ على الطريق الصحيح للزفاف؟

Aklımda bir şey vardı.
كَانَ عِنْدي شيءُ على بالي.

Yanağında bir şey var.
عِنْدَكَ شيءُ على خدِّكَ.

Herkesin parası ve sahip oldukları her şey o çiplerde olacak, ve eğer birileri bizi protesto ederse ya da yaptıklarımızı eleştirirse, çiplerini kapatacağız."
ويكون كُلّ المال على تلك الرقائقِ ويكون كُلّ شيءُ على تلك الرقائقِ، ،وإذا اراد أي شخصٍ أَنْ يَحتجَّ على ما نفعل أَو يَنتهكُ ما نُريده "سوف نَطفئ رقائقَهم

Ama derisinde bir şey vardı.
لكن كان هناك شيءُ على جلدِه.