Bu arada, gitmesine izin vermekten başka Yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | في الوقت الحالي ، ليس هناك شيء أستطيع فعله إلا الرحيل |
Bunu telafi etmek için Yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | انظر يا رجل, هل هناك أي شيء أستطيع فعله لأعوضك؟ |
Bu arada senin için Yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك شيء أستطيع فعله لك في الوقت الراهن ؟ |
yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد أى شيء أستطيع فعله ـ ما الذى تعنيه , هو قتل نفسه ؟ |
Kardeşimi, zeplini ve bu balonu kurtarmak için yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | ،لا يوجد شيء أستطيع فعله لأنقاذ أختى و المنطاد، أو هذه السفينة الهوائية |
Hala bu adamları bulma konusunda Yapabileceğim bir şey varmış gibi geliyor. | Open Subtitles | ما زلت أعتقد بأن هناك شيء أستطيع فعله لأنقذ هؤلاء الرجال |
Bunu telafi etmek için Yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك أي شيء أستطيع فعله لأعوضك؟ ها هو حصان وحيد القرن الخاص بك |
Yapabileceğim bir şey yok. Kendi haline bırakmak zorundayım. | Open Subtitles | لا شيء أستطيع فعله أنا مضطرة للتماشي مع طريقتها |
Yapabileceğim bir şey yok. Benim ellerimden çıktı. Hastanenin kuralları. | Open Subtitles | لا شيء أستطيع فعله لقد خرجت الأمور من يدي إنها سياسة المستشفى |
Clay ona iş verdi, şu yargıça gidecek. - Yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | وضعه " كلاي " في موضع العمل على المفتش لا شيء أستطيع فعله |
Eğer Yapabileceğim bir şey varsa mesela ona göz kulak olmak gibi... | Open Subtitles | تعرف, إن كان هناك أي شيء أستطيع فعله مثل إن اردتني أن آخذه لك |
Senin için Yapabileceğim bir şey olmadığına eminim, ama bir şey mi lazımdı? | Open Subtitles | أنا متأكدة تماماً أنه ليس هناك شيء أستطيع فعله من أجلك و لكن ، هل تحتاج شيئاً ؟ |
Asıl bu Amerikalılar öldüğünde Yapabileceğim bir şey kalmayacak. | Open Subtitles | عندما يموت هؤلاء الأمريكيين عندما لا شيء أستطيع فعله |
Keşke senin için Yapabileceğim bir şey olsaydı. | Open Subtitles | أتمنى لو أن هُناك أي شيء أستطيع فعله من أجلك |
- Seni bundan kurtaramam, bunu durdurmak için yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يمكنني إنقاذك من هذا لا يوجد شيء أستطيع فعله لإيقاف هذا ماذا ؟ |
Aklını çelmek için yapabileceğim hiçbir şey yok mu? | Open Subtitles | ألا يوجد هناك شيء أستطيع فعله كي تعدل عن رأيك؟ |
Başkente döndüm. Onun için yapabileceğim hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك اي شيء أستطيع فعله له في كل طريق عودتي الى العاصمه |
İşin gerçeği, yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | حقيقة الأمر أنه لا يوجد شيء أستطيع فعله |
Öldüğümü görmeden rahat etmeyecek ve benim bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | سيراني ميتاً... ولا يوجد شيء أستطيع فعله حيال هذا. |
Yapabileceğim bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | لابد من أن يكون هناك من شيء أستطيع فعله |