"شيء أسوأ من" - ترجمة من عربي إلى تركي

• daha kötü bir şey
• daha kötüsü yoktur
• kadar kötüsü
• daha kötü hiçbir
• kadar kötü bir şey

Şükran gününden önce yapılan market alışverişlerinden daha kötü bir şey yoktur.
ليسَ هناك شيء أسوأ من التسوق للأغراض في اليوم قبل .عيد الشكر

Oğlanın bedbaht yüzünden daha kötü bir şey varsa o da:
لا شيء أسوأ من النظر لوجه طفل عندما يقول

Sabah ilk iş olarak, baş düşmanınıza rastlamaktan daha kötü bir şey olamaz.
لا شيء أسوأ من المرور بجانب عدوّ لدود أوّل شيء في الصباح

Yetişkin bir insan için yarım saatlik öğle tatilinden daha kötüsü yoktur.
لا شيء أسوأ من استراحة غداء نصف ساعة لرجل راشد

Bir korku filmi delisinden daha kötüsü yoktur.
لا شيء أسوأ من مهووسة بأفلام الرعب

Ama hayatınızın en büyük kararıyla yüzleşip bir yere varamamak kadar kötüsü yoktur.
لكن لا شيء أسوأ من مواجهة أهم قرار في حياتك بلا الوصول لنتيجة

Dinle, Kaynak'tan daha kötü hiçbir şey yoktur, anladın mı beni?
إسمعي ، لا يوجد شيء أسوأ من المصدر ، هل تفهميني ؟

Seçimlerimizin bizim yerine yapılması kadar kötü bir şey yoktur.
لا شيء أسوأ من الشعور بأن خياراتنا ليست بأيدينا

Polisin nesnelliğini yitirmesinden daha kötü bir şey yoktur.
هناك لا شيء أسوأ من شرطي هذه قلة في الموضوعيةِ

Birinin evine gelip, senden para istemesinden daha kötü bir şey yok.
فليس هناك شيء أسوأ من أن يأتي شخص إلى باحة منزلك محاولا ان يأخذ بعض النقود منك

Boş zamanımı sarhoş, orta yaşlı, boşanmış bir kadınla geçirmekten daha kötü bir şey düşünemiyorum.
أنا بصراحة لا أستطيع التفكير في أي شيء أسوأ من قضاء وقت فراغي مع في حالة سكر، في منتصف العمر، مطلقة.

Banliyölerde geçen öğlenlerden daha kötü bir şey olamaz.
لا شيء أسوأ من الظهريات في الضواحي.

Diş ağrısından daha kötü bir şey yok.
لا يوجد شيء أسوأ من وجع الأسنان

Bir polisin yoldan çıkmasından daha kötü bir şey olamaz.
لا شيء أسوأ من شرطي يصير مجرما

Yalnız yemekten daha kötü bir şey yoktur.
لا شيء أسوأ من أن يأكل المرء بمفرده

Michael her zaman "bir hainden daha kötüsü yoktur" derdi.
إعتاد (مايكل) أن يقول دومًا: "لا شيء أسوأ من خائن."

Aynen. Mide virüsünden daha kötüsü yoktur.
ليس هناك شيء أسوأ من علة في المعدة.

Seni sürekli hayal kırıklığına uğratan birini sevmek kadar kötüsü yoktur.
لا شيء أسوأ من أن تغرم بشخصٍ لن يكف أبداً عن تخييب أملكَ

Çünkü geçmişine pişmanlıkla bakmaktan daha kötü hiçbir şey yoktur.
لأنه ما من شيء أسوأ من النظر إلى ماضيك بنظرة ندم.