Sana önemli bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | اسمع، لدي شيء أقوله لك، شيء مهمّ. |
Bir şey söyleyeceğim, çok önemli. | Open Subtitles | لدي شيء أقوله لكِ شيء مهم جداً |
Dinle, sana bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | اسمع , لدي شيء أقوله لك. |
Herne yaptıysam, yanlış. Ne söylersem, yanlış. | Open Subtitles | كل ما أعلمه، لا يعجبك أي شيء أقوله ، لا يعجبك |
Sana ne söylersem inanacaksın ve yapacaksın, şuandan itibaren. | Open Subtitles | ستصدق كل شيء أخبرك به وستقوم بكل شيء أقوله بدءاً من الآن |
Son sözünüz buysa bana söyleyecek bir şey kalmıyor. | Open Subtitles | ،إذا كان هذا رأيكم في الأمر أعتقد أنه لم يتبق لي شيء أقوله |
O muhabirlerle yüzleşemem. söyleyecek hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | لا يمكنني مواجهة أولئك الصحفيين، ليس لدي شيء أقوله |
Neyse, sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | على أية حال لدي شيء أقوله لكِ. أنا حامل _. |
Müsaadenizle bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | لكن معذرةً ، لدي شيء أقوله |
Bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | لدي شيء أقوله |
Şu an ne söylersem söyleyeyim, dinlemeyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنك لن تستمع لأي شيء أقوله الآن |
...takımım onlara ne söylersem yapar. | Open Subtitles | فريقي يقوم بأي شيء أقوله لهم |
Baba ne söylersem söyleyeyim kabul ediyorsun. | Open Subtitles | -أبي أنت توافق مع أي شيء أقوله |
Kendi hakkımda söyleyecek bir şey yok çünkü beni benden başka tanıyan yok. | Open Subtitles | لا يوجد لدي شيء أقوله عن نفسي لأن لا أحد يعرفني سواي |
söyleyecek bir şey yok. | Open Subtitles | ليس هناك شيء أقوله |
O muhabirlerle yüzleşemem. söyleyecek hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | لا يمكنني مواجهة أولئك الصحفيين، ليس لدي شيء أقوله |
Anneme söyleyecek hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدي شيء أقوله لأمي |
Dinle, sana söylemem gereken bir şey var, önemli bir şey. | Open Subtitles | اسمع، لدي شيء أقوله لك، شيء مهمّ. |
Sana söylemem gereken bir şey var. Sen şimdiye kadar sevdiğim ilk ve son kadınsın. | Open Subtitles | لدي شيء أقوله لكِ. أنت أول, وآخر |