Her yerden daha büyük bir şey olduğunu hiç düşündün mü? | Open Subtitles | هل فكرت يوما أنه يوجد شيء أكبر من كل العالم ؟ |
Anne dinozordan daha büyük bir şey mi var yani? | Open Subtitles | أتعني أن هناك شيء أكبر من الديناصور الأم؟ |
Destekçim bana, benden daha büyük bir şey olması gerektiğini söyledi... ama ne demek istediğini anlamadım bile. | Open Subtitles | كما تعلمون، الراعي بلدي يقول لي أن فقط يجب أن يكون عن شيء أكبر من لي، ولكن أنا لا أعرف ماذا يعني ذلك. |
Bundan daha fazlası var ve ne olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | هناك شيء أكبر من هذا وأناأريدأنأعرف ماهو . |
Ama ondan daha fazlası vardı | Open Subtitles | لكننا حصلنا على شيء أكبر من أحلامنا |
Sırf kadınları yatağa atmak için yalan söylemekten fazlası var. | Open Subtitles | ما الذي كان مُتورطاً فيه؟ شيء أكبر من الكذب حول من كان لمُجرّد الحصول على علاقة حميميّة. |
Aynı sahne üzerindeyiz ve daha önemli bir şey yapmış olmayı hayal ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نقف على المسرح نفسه نتمى لو أننا قمنا لعمل شيء أكبر من هذا |
Hayır, o küçük lekelerden çok daha büyüğünü arıyoruz. | Open Subtitles | كلا, نحنُ نبحث عن شيء أكبر من هذه التجمعات الصغيرة و النقاط |
Ama şimdi bundan daha büyük bir şey var... | Open Subtitles | هم يحددون حياة وفرص مواطنيهم لكن الآن يوجد شيء أكبر من ذلك |
Bir millet bir insan gibi daha derin, daha kalıcı tüm parçalardan daha büyük bir şey vardı. | Open Subtitles | كشخص لديه شيء أعمق شيء دائم أكثر شيء أكبر من مجموع كل أجزائها |
Ölü bir kokarca veya sülünden daha büyük bir şey için. | Open Subtitles | ليفسح مجالاً لشيء آخر شيء أكبر من ظربان نافق أو طائر تَدْرُج |
Ve hepimize, dünyayı daha iyi bir yer hâline getirmemizi sağlayacak kendimizden daha büyük bir şey yaratmak için ihtiyacımız olan ilhamı verecek olan da yine bu süper güçtür. | TED | والقوة الخارقة هي التي نستطيع جميعًا اللجوء إليها لإلهامنا صنع شيء أكبر من أنفسنا، مما سيساعد على جعل العالم مكانًا أفضل. |
Zamanla bu tür yaratıcı ve yenilikçi ortamlar için en iyi koşulların niyet, amaç ve istek olduğu kanısına vardım. Bu kendimizden daha büyük bir şey için çalışmak. | TED | مع الوقت، توصلت لمعرفة الظروف المناسبة لهذه الأنواع من البيئات الابتكارية والإبداعية إنها وضوح النية، الغرض والشغف إنها العمل على شيء أكبر من ذواتنا |
Sadece Yahudileri öldürmek mi istiyorsun yoksa aklında daha büyük bir şey var mı? | Open Subtitles | أتريد ... . فقطقتلاليهود أم لديك شيء أكبر من هذا بعقلك ؟ |
daha büyük bir şey yapacağını biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أنك ستجد شيء أكبر من هذا |
Bundan daha fazlası var. | Open Subtitles | نعم,ولكنه شيء أكبر من هذا |
Belki de daha fazlası. | Open Subtitles | ربّما هُو شيء أكبر من ذلك. |
Bir ilişkinin sonundan daha önemli bir şey kaleme almamış olarak haftaya bu zaman, Amerikan rüyasını duyurmaya devam edeceksin. | Open Subtitles | في الأسبوع المقبل و في هذا الوقت ستكتبين حول حلم أمريكا و بما أنكِ لم تكتبين عن أيّ شيء أكبر من نهاية علاقة |
- Hayır, daha büyüğünü. | Open Subtitles | الشخص وراء التسريب؟ لا، شيء أكبر من ذلك |