ويكيبيديا

    "شيء انه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şey
        
    Onları vurduğumda ölmüyorlarsa, elimden bir şey gelmez. Open Subtitles لا أستطيع أن أفعل أي شيء انه لا يموت عندما اطلق النار.
    Sizce bize yardımcı olabileceği bir şey var mı, Bayan Harper? Open Subtitles هل تعتقد أن هناك أي شيء انه يمكن أن تساعدنا مع الآنسة هاربر؟
    Her şey var, hem de her şey, hatta Tokyo'daki Parco'dan bile daha iyi! Open Subtitles انه به كل شيء به كل شيء انه أفضل من باركو بطوكيو
    Hiçbir şey. Open Subtitles لا شيء, انه فقط ان كنت تستطيع ان تكون كذلك
    Ama her şey göz önüne alınırsa senin gibi birinden benim gibi birini bağışlamasını istemek abartılı bir istek olur. Open Subtitles لكن بالنظر لكل شيء انه أمر صعب جداً عليك ان تغفر لشخص مثلي
    Evet, sanırım bu onun kontrol edebileceği bir şey değil. Open Subtitles نعم، أنا لا أحرزنا لا أعتقد أن وتضمينه في شيء انه يمكن السيطرة عليها.
    Arada sırada çok korkunç, çok vahşi bir şey görünür. Open Subtitles الآن، كل فترة من الزمن يظهر شيء انه شيء فظيع، شيء شرس، لا يمكن ترويضه لهذا الرجل، الجنون
    Yani ona bir şey almak zorunda değil, ama aynı babama benziyor. Open Subtitles . انا اقصد فقط , انه لايبدو بانه سيفعل له اي شيء انه مثل ابي لا يهتم بأي شيء
    Russo hiçbir şey yapmaz. Open Subtitles روسو لن يقوم بعل اي شيء انه جزء من الماكنة
    Trent'in geçmişte yapmış olabileceği... bir şey var mı? Open Subtitles هل هناك أي شيء في ماضي ترينت؟ شيء انه قد فعله؟
    Olabileceği her şey, geleceği, planları, hepsi gitti. Open Subtitles كل ما قدمه من المحتمل، كل شيء انه يمكن لقد تم، ذهب.
    Kes sesini. Bir şey söyleme. O bir federal ajan. Open Subtitles أغلق فمك لا تقل أي شيء انه عميل فيدرالي
    Ne kadar az anlarsa, o kadar iyi oynar.Hiçbir şey anlamazsa, muazzam olur. Open Subtitles كما فهمت، عندما لايفهم شيء انه امر رائع
    Hayır, bir şey duyamaz. Sağır kendisi. Open Subtitles كلا,لا يمكنه سماع اي شيء انه اصم
    Ona çok şey borçluyum, harika bir patron. Open Subtitles أدين له بكل شيء انه رئيس ممتاز
    Patrick'le başlayın kardeşi ona kazık attık, konuşarak kaybedeceği bir şey yok. Open Subtitles ابدأ مع باتريك، أخته ضعف عبروا-him-- لا شيء انه وصلت الى تفقد عن طريق التحدث.
    Benim bakış açım, Tanrı'ların ona odaklanacağı ve içinde bir anlam bulabileceği bir şey sunmalarıyla aslında onu kutsadıklarıydı. Open Subtitles حسنا، وكانت وجهة نظري أن انها تريد باركه الواقع مع شيء من التركيز على، كما تعلمون، شيء انه يمكن ان يحتمل أن يجد معنى في.
    Abin, Carissimi'de yaptığı her şey hakkında beni bilgilendirdi. Open Subtitles اخاك اشركني بكل شيء انه يعمل في قراسيمي
    Sonunda elimizde istediği bir şey var. Open Subtitles لدينا شيء انه يريد في نهاية المطاف.
    Bu bir 'şey'. Bu tuzel bir 'şey'. TED انه شيء. انه شيء شرعي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد