Umarım Bu konuda bir şey yapabilirsiniz Bay Gilbert. | Open Subtitles | كنت آمل أن يكون بوسعك فعل شيء حيال هذا الأمر, سيد حلبرت |
Bu konuda bir şey yapabilecek olan oydu. | Open Subtitles | لو كانت هنا لكانت فعلت شيء حيال هذا الأمر |
Ve Bu konuda bir şey yapamam. | Open Subtitles | و لا يمكنني القيام بأي شيء حيال هذا الأمر |
Hiçbirimiz kendimizi güvende hissetmiyoruz. Birinin bu konuda bir şeyler yapmasını istiyoruz sadece. | Open Subtitles | جميعنا نشعر بعدم الآمان، فقط نود أن يفعل شخص ما شيء حيال هذا |
Bu su bizi burada öldürecek. bu konuda bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | هذا الماء سوف يقتلنا علينا فعل شيء حيال هذا. |
Baban bir arabada boğuluyor ve sen bu konuda hiçbir şey yapmıyorsun. | Open Subtitles | إنه يغرق في سيارة، أما أنتِ فلا تفعلين أي شيء حيال هذا |
Bu çocuk bir aptal. Elden bir şey gelmez. | Open Subtitles | . هذا الشخص غبيّ، لذا لا يمكنني فعل شيء حيال هذا |
Bunun için bir şey yapmamız gerekiyor. Adamın bütün hayatı o aptal kedi oldu. | Open Subtitles | يجب علينا فعل شيء حيال هذا حياته تدور بالكامل على ذلك القط الغبي |
Bak, eğer bununla ilgili bir şey yapmayacaksan benim olayı anlamam lazım ki bir şeyler yapabileyim ama burada bir şey yapamam! | Open Subtitles | أنظر, أنّ لم تقم بفعل شيء حيال هذا أحتاج لتفكير في الأمر حتى يمكنني فعل شيء حياله لكن لا يمكنني فعله هنا |
Tavsiyen olmadan Bu konuda bir şey yapacağımı sanıyorsan yanılıyorsun Şerif. | Open Subtitles | وإذا كنت تعتقد أنني سأقوم بأي شيء حيال هذا الموقف بدون إستشارتك، أيها المأمور أنت مخطئ |
Bu konuda bir şey bilmediğinizi söyleyin. | Open Subtitles | أخبره أنك لا تعلم أي شيء حيال هذا الأمر |
İki durumda da ben Bu konuda bir şey yapmam. - Hadi! - Michael haklı... | Open Subtitles | بأي طريقة, لن أفعل شيء حيال هذا |
Kimse de Bu konuda bir şey yapmıyor. | Open Subtitles | فلا يفعل أي أحد شيء حيال هذا الأمر |
Bu konuda bir şey yapmazsan ben yapacağım. | Open Subtitles | اذا لم تفعل انت شيء حيال هذا فسأفعل أنا |
Bu konuda bir şey yapmaktan aciz. | Open Subtitles | إنه عاجز عن فعل أي شيء حيال هذا |
Mesajı bırakma sebebim de buydu. bu konuda bir şeyler yapmasını istedim. | Open Subtitles | و سبب تركي هذهِ الرسالة لهُ هوَ أنّي كنت أحاول الضغط عليه ليفعل شيء حيال هذا |
Hâlâ bu konuda bir şeyler yapmaya çalışmana sevindim. | Open Subtitles | أنا أقدر حرصك وأصرارك حول فعل شيء حيال هذا. |
Eğer bu konuda bir şeyler yapmazsak hayatlarımızı değiştirmezsek daha da kötüye gidecek. | Open Subtitles | ولكن تزداد سوءاً... إن لم نقم بفعل شيء حيال هذا... .... |
Gerçekten üzgün olsan bu konuda bir şeyler yapardın. | Open Subtitles | لو كنت متأسف فعلاً، افعل شيء حيال هذا. |
- bu konuda hiçbir şey bilmiyorsun. - Hayır. Hayır, Kral. | Open Subtitles | ـ لا أعلم أيّ شيء حيال هذا ـ كلا، كلا، أيها الملك |
Seni görmezden gelebilirim. bu konuda hiçbir şey yapamazsın. | Open Subtitles | يمكنني تجاهلك ، ولا يمكنك فعل شيء حيال هذا |
Seni bilmiyorum ama bu konuda elimden bir şey gelmez. | Open Subtitles | لم أقلق حيالكِ، لكن لا يمكنكِ أن تفعلي أيّ شيء حيال هذا. |
Bence Bunun için bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | لا أعتقد هذا, بل أعتقد أنَّ علينا عمل شيء حيال هذا الأمر |
bununla ilgili bir şey yapabilecek pozisyonda olan biri varsa o da... | Open Subtitles | ان كان اي شخص في اي مكان سيفعل شيء حيال هذا |