"شيء رائع" - ترجمة من عربي إلى تركي

• şey harika
• harika bir şey
• şey mükemmel
• şey muhteşem
• güzel bir şey
• harika şeyler
• şey müthiş
• harika birşey
• iyi bir
• güzeldir
• şey kusursuz
• şey çok güzel
• muhteşem bir şey

Her şey harika. Biraz önce bütün tırnaklarımı kestim. Buna inanabiliyor musun?
كل شيء رائع ، لقد قلمت أظافري الآن هل تصدقين هذا

Brady'nin o planı keşfetmesine yardım et çünkü Tanrım, biliyorum ki yapmak üzere olduğun şey harika olacak.
فساعده للعثور على هذه الخطة لانى يارب أعلم أنك تريد أن تفعل شيء رائع.

Diyelim ki biri ile harika bir şey yaptın ama ne kadar harika olduğunu söylemeyi unutun ve şimdi o birisinin muhtemelen kalbi çok kırıldı.
قل أن شيء رائع حدث مع شخص ما لكنكـ نسيت ان تقول له كم كان رائع و الأن قال لكـ أحدهم انه على الأرجح مؤلم

Her şey mükemmel. Mükemmel. Güneşin doğuşunu kaçırdık.
كل شيء رائع، كل شيء رائع. لقد فوّتنا شروق الشمس.

Her şey muhteşem, anne. Sadece sizi sevdiğimi söylemek istedim.
كل شيء رائع أنا فقط أردت أن أخبرك بأني أحبك

Bu dağıtım kanalları demokratikleştirildi ve bu güzel bir şey.
أسبغ الطابع الديمقراطي على قنوات التوزيع، وهذا شيء رائع.

Bir yanım geri dönüp doktoramı bitirmeyi başka bir yerde iş bulup harika şeyler tasarlayıp dünyayı değiştirmeyi istiyor.
هناك جزء منّي يريد العودة لانهاء الدكتوراه وأحصل على وظيفة في مكان ما وبناء شيء رائع وتغيير العالم

Her şey müthiş Bir ekibe dahil olduğunda
{\cH00FFFF}كُل شيء رائع عندما تكون جزءً من فريق

Ve aslında bunu bugün buradaki kimsenin düşünmek zorunda olmaması harika birşey, çünkü bunu olmuş kabul ediyoruz demektir.
في الواقع، انه شيء رائع أن لا أحد يعيره أي اهتمام في هذه الاونة لأننا نأخذ به كمسلمة

İkinizi karı koca ilan ediyorum, ve öpüşürler, her şey harika.
نعم, و الآن أعلنكما زوجا و زوجة و سيقبلان بعضهما, و طل شيء رائع لهذا سأذهب

Beni eve vaktinde ve güvende götürdüğün sürece her şey harika.
أنظر، طالما أنك تعيدني سالمة و في الوقت المناسب، فكل شيء رائع أنا آسفة جداً.

Kulağa her şey harika gibi geliyor. Bir toplantım olduğunu hatırladım.
يبدوا بأن كل شيء رائع أوه لقد تذكرت للتو بأن لدي موعداً

Kendi kendini idare etme. harika bir şey. Şuna bakar mısın?
الإعتماد على النفس، إنه شيء رائع هلا يمكنك النظر في هذا؟

Aslında mucizeden de öte harika bir şey.
ولكن في الواقع، أنها ليست كذلك، فعلا شيء رائع.

Herşeyin iyi olduğunu sana söylemeye geldim ve her şey mükemmel.
أتيت لأخبرك أن الأمور ستكون بخير, وكل شيء رائع.

Aramızda güzel bir şey vardı. Gerçek ve kalıcı bir şey.
لدينا شيء رائع, لدينا شيء حقيقي , لدينا شيء دائم

Yani diyorsun ki, yani diyorsun ki, öğretmenlik yaparsam, böylesine harika şeyler yapabilecek miyim?
إذن أن تقول لي أنني لو قمت بالتدريس فسأكون قادرا على فعل شيء رائع مثل هذا ؟

Her şey müthiş Bir ekibe dahil olduğunda
{\cH00FFFF\i1} كلّ شيء رائع عندما تكون جزء من الفريق

Şuan hayatın aşk ile dolmuş durumda ve, bu harika birşey... olağanüstü birşey, ama bir yıl kadar devam eder, en iyi durumda on sekiz ay.
حاليا حياتكِ ممتلئة بالحب وهذا شيء جميل شيء رائع , وسيدوم تقريباً سنة أو 18 شهرا , على الأكثر

Size şunu arzetmeliyim ki bütün bunlar sadece mümkün değil aynı zamanda yapılıyorlar da ve bu son derece iyi bir şey.
انا لا اقول لكم ان كل ما ذكرته هو أمرٌ ممكن .. بل هو حقيقي ويحدث في عدة مدن من حولنا وهو شيء رائع حقاً

Çocuklarınız büyümesi çok güzeldir ve yeni bir anlam ifade eder.
انه شيء رائع عندما يأتي الأطفال وتكون لديك خبرات جديدة

Evet, her şey kusursuz olacak.
ولإكتب شعرا سيئا اجل سيكون كل شيء رائع

Bak, benim için yaptığın her şey çok güzel ama bu sana hayat hikayemi anlatacağım anlamına gelmez.
اسمعي، إنه شيء رائع ما قمت به معي وكل شيء، لكنه لا يعني أن أحكي لك قصة حياتي.

Manüel işgücünün genelde hakir görüldüğü bir ülkede muhteşem bir şey.
شيء رائع في بلد حيث العمل اليدوى غالباً مايُنظرإلية بازدراء.