Bir keresinde benimle flört etmişti, kendisine dokunmama izin verdi. Pek bir şey yok diyebilirim! | Open Subtitles | فقد غازلني مرّة وسمح لي بلمسه، ما عنده شيء كثير |
Bu konuda yapabileceğim Pek bir şey yoktu. | Open Subtitles | لا يوجد شيء كثير أستطيع عمله حيال ذلك |
Yani, evde Pek bir şey olduğunu söyleyemem. | Open Subtitles | ليس لديّ حقاً شيء كثير في المنزل |
- Fazla bir şey değil. | Open Subtitles | حسنا، جي، لا شيء كثير. |
Fazla bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء كثير |
Çok şey mi istiyorum? | Open Subtitles | اهذه شيء كثير لاطلبه منك؟ نعم. |
Pek bir şey yok. | Open Subtitles | حَسناً، لا شيء كثير. |
Pek bir şey yok zaten, hayat dışında. | Open Subtitles | "لكن لم يحدث شيء كثير بالحياة" |
Pek bir şey yok demek? | Open Subtitles | "ما عنده شيء كثير"؟ |
Pek bir şey görmedim. | Open Subtitles | لا شيء كثير. |
Pek bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء كثير. |
Ah, Fazla bir şey yapmam. | Open Subtitles | -لا شيء كثير |
- Fazla bir şey yapmam. | Open Subtitles | -لا شيء كثير |
Pek Fazla bir şey değil. | Open Subtitles | - لا شيء كثير. |
Çok şey istemiyorum. | Open Subtitles | أنه ليس شيء كثير يصعب طلبه. |
Çok şey mi istedim? | Open Subtitles | هل هذا شيء كثير أطلبه؟ |