Sana bir şey olmayacak. İhtiyacın olan her şey yatağın üzerinde. | Open Subtitles | إذاً لن يحدث لك شيء كل شيء تحتاج إليه على السرير |
her şey, bana kalırsa -- yani önemli olan her şey -- her şey hariç ve madde hariç. | TED | سأخبركم أنها كل شيء; كل شيء مهم باستثناء كل الأشياء وباستثناء المادة. |
Aslında, bilirsiniz, biz burada Her şeyi kontrol altında tutmuyor değiliz, ama... | Open Subtitles | حسنا تعرف لا نحتاج أي شيء كل شيء تحت السيطرة هنا لكن |
Şey, Sayın Mortimer, Size bizim bu bankamızı öneririm... Her şeyi mevcut-- aradığınız güvenlik görevlileri. | Open Subtitles | حسنا سيد مورتيمر اريد ان اؤكد لك ان بنكنا هذا لديه كل شيء كل الحراسة التي تبحث عنها |
Hepsi senden neden hoşlanmadığımı bilmek zorunda olduğun için oldu. | Open Subtitles | لكن تأكد أني سأكون مسؤول مالي عن كل شيء كل هذا لتعلم أنني لا أحبك |
Öğrencin sadece gözlem yapabilir. Hepsi bu. | Open Subtitles | شيء كل وهذا ، فقط بالملاحظة لطالبتك يُسمح |
Bak, hiç endişe etme. her şey kontrol altında. | Open Subtitles | إسمع ، لاتقلق على أي شيء كل شي تحت السيطرة |
Bu toplu taşıma aracı. Hiçbir şeye dokunma. her şey kirli. | Open Subtitles | إنه نقل عام لا تلمس أي شيء , كل شيء قذر |
Hmm, hepsini tahmin edebiliyorum. her şey sana geliyor, Trev. | Open Subtitles | حسنا , انا اعتقد ان كل شيء كل شيء سيكون لك يا تريفور |
her şey yolunda. | Open Subtitles | كل شيء بخير الأن كل شيء كل شيء بخير تمام |
Ve kısa zaman sonra her şey eski düzenine dönecek. | Open Subtitles | وقريباً سيعود كلّ شيء.. كل شيء لوضعه الطبيعيّ |
Her şeyi mahvetmenden korkuyorum, Her şeyi. | Open Subtitles | أنا خائف جدا من كونك ستفسد كل شيء كل شيء |
Fakat başarmak için üzerinde çok fazla çalıştığımız Her şeyi yok etmene izin veremem. | Open Subtitles | ,ولكنني لا يمكنني أن أدعك تدمر كل شيء كل شيء عملنا من أجله وتعبنا لتحقيقه |
Her şeyi düşünüyorsun. Bu o adi Alman için mi? | Open Subtitles | تفكرين بكل شيء كل ذلك لهذا الألماني الداعر |
Her şeyi düşündüğünden emin ol. Bu, lanet olası bir Aman askeri için. | Open Subtitles | تفكرين بكل شيء كل ذلك لهذا الألماني الداعر |
Babanın istediği eğitim dışındaki Her şeyi. | Open Subtitles | جربت كل شيء كل شيء ما عدا التدريب , الذي اراده والدك لك |
Hepsi affedildi diyemem ama çoğu affedildi. | Open Subtitles | شيء كل غفرت أني القول يمكنني لا معظمه نسيت لكن |
Peki tam karşıda Hepsi orda. | Open Subtitles | حسناً، هذا كل شيء كل شيء موجود هناك |
Hatırlayabildiğimin Hepsi bu kadar. | Open Subtitles | وهذا كل شيء كل شيء أتذكره |
- Hepsi bu mu? | Open Subtitles | - ؟ شيء كل هذا هل |