Size yiyecek bir şeyler getirelim mi bayım? | Open Subtitles | وبيت فراو جيردا للدعارة. هل نستطيع أن نقدم لك شيء لتأكله يا سيدي؟ |
Eğer yatacak bir yerin yoksa git caddenin karşısındaki saunada yat. yiyecek bir şeyler al! Al şunu. | Open Subtitles | إذا لم يكن لديك مكان في لتبيت به إذهب إلى حمام الساونا في نهاية الشارع و إشتري أي شيء لتأكله |
Yani kafasını toplaması ve yiyecek bir şeyler alması için ona biraz zaman tanıyabilir misin? | Open Subtitles | لذا ربما تدعها للحظات لتجمّع أفكارها معاً وتذهب لتجد لك شيء لتأكله |
Bunun karşılığında seni yanımıza alıp, yiyecek bir şeyler veririz. | Open Subtitles | بالمقابل، سنأخذك معنا ونُعطيك شيء لتأكله. |
Acıkmışsındır. Sana yiyecek bir şeyler getirdim. | Open Subtitles | لابُد أنكَ جائع، قد أحضرت لك شيء لتأكله. |
Git kendine yiyecek bir şeyler al. | Open Subtitles | اخذ هذا و اشتري لنفسك شيء لتأكله |
Sana yiyecek bir şeyler hazırlayayım. Kadın: Dollys's. | Open Subtitles | دعني أحضر لك شيء لتأكله محل دوللي |
Kadının umarım sana yiyecek bir şeyler yapmıştır. | Open Subtitles | أتمنى لو أن امرأتك حضّرت لك شيء لتأكله |
Gidip sana yiyecek bir şeyler alalım. Tamam. | Open Subtitles | لنحضر لكَ شيء لتأكله. |