Yatağımın yanındaki masanın üstünde, elimden bir şey gelmeyen, ıslak halka hakkında mı? | Open Subtitles | حلقةُ الماء على طاولة سريري لا أستطيع القيام بشأن أي شيء لعين ؟ |
Korkunç bir şey. Kahrolası şey korkunç bir şey olmalı. | Open Subtitles | إنه شيء فظيع سأخبركم شيئاً فظيعاً، شيء لعين |
Her şekilde gün kendini sıfırlayacak, ve bunu yapman için hiç bir şey yok. | Open Subtitles | فالأيام ستقوم بإعادة نفسها على أية حال، ولن يكون هناك أي شيء لعين يمكنكم فعله لإيقاف الوقت |
Benden yapmam istenen bombok bir şey ama işimiz insan öldürmek. | Open Subtitles | هذا أكثر شيء لعين تم طلبه منى لكننا نقتل ناس لأجل الحياة |
Dünyası yok oluyor ve bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | عالمها يموت، ولا يوجد أي شيء لعين يمكنني فعله حيال الأمر. |
Ortada bir savaş var ama biz hiçbir şey bulamıyoruz. | Open Subtitles | لدينا حرب دائرة ولا نستطيع العثور على شيء لعين |
Fena halde karanlıktı ve hiç bir şey göremiyorduk. | Open Subtitles | و الدنيا ظلام دامس و لا تستطيعين رؤية شيء لعين |
Bu, tıpkı senin için yaptığım şeyleri bilmiyorsun gibi bir şey. | Open Subtitles | ...يبدو أنكِ لا تفهمين أن كل شيء لعين أفعله، أفعله لأجلك |
Sana yapabileği tek bir şey bile yok. | Open Subtitles | ليس هنالك اي شيء لعين يستطيع ان يستخدمه ضدك |
Siz beyler soğuk havada lanet bir şey fırlatmazsınız. | Open Subtitles | أيها الرفاق لا يمكنكم إطلاق شيء لعين في طقس البارد. |
Yani insanlar beş parasız, hasta vaziyette ve sen buraya gelip bizim için lanetolası bir şey yapıyorsun. | Open Subtitles | الناس تنفصل مرضى مع المشتتات كنت الوحيد هنا معنا تقوم بعمل شيء لعين لنا |
Tüm dünya liderleri gelip, ...bir şey yapmadan önce tavsiyeni istiyorlar. | Open Subtitles | جميع زعماء العالم سيأتون إلى هنا طلباً للنصيحة قبل فعل أي شيء لعين |
Sana bir şey sorduğumu hatırlamıyorum. | Open Subtitles | انا لا اذكر اني سألتك عن اي شيء لعين |
Belki de seyirci için bu röntgencilikten başka bir şey değildir. | Open Subtitles | ربما لن يغير أي شيء لعين وأناس مثلي |
bir şey daha var. Oradaki polislere tek bir kelime dahi etme. | Open Subtitles | شيء آخر لا تقل للشرطة هناك اي شيء لعين |
- Tek bir şey bile yok. - Hani kaynağın vardı. | Open Subtitles | ولا شيء لعين اعتقدت انه كان لديك مصدر |
Ya da general ya da öyle sikik bir şey işte. | Open Subtitles | أو برتبة لواء، أو شيء لعين ما. |
Orada Allahın belası bir şey var, tamam mı? | Open Subtitles | هناك شيء لعين حسناً |
Dışarısı çok karanlıktı ve hiçbir şey göremiyorduk. | Open Subtitles | و الدنيا ظلام دامس و لا تستطيعين رؤية شيء لعين |
Burada hiçbir şey bulamadım. | Open Subtitles | وأنا لم أجد أي شيء لعين حتى الآن |