Ben Lydia'nın da korkunç bir şey yaptığını düşünmüyorum. | Open Subtitles | ولا ارى بان ليديا قد فعلت اي شيء مروع ايضا. |
Böyle korkunç bir şey yaşandığı için hepimiz suçlu hissediyoruz. | Open Subtitles | جميعنا نشعر بالذنب عندما يحدث شيء مروع كهذا |
Yerken bir bölümlük korkunç bir şey izleme izniniz var. | Open Subtitles | ومسموح لك بمشاهدة حلقة واحدة من اي شيء مروع بينما تأكل |
Partide çok korkunç şeyler oldu. | Open Subtitles | . بينما كنت في الحفلة ، لقد حدث شيء مروع للغاية |
Bütün şehrin önünde korkunç şeyler söyledi. | Open Subtitles | قال شيء مروع امام المدينة كلها. |
- Bak James'in korkunç şeyler yaptığını düşündüğünü biliyorum ama gerçekleri de bilmek isteyeceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | -أعرف أنك تظنينه فعل شيء مروع ، ولكنني أعرف أيضاً أنكِ تهتمين للحقيقة. |
Çavuş Donovan neler olduğunu anlatıyordu, bu iki hap, korkunç bir şey, korkunç. | Open Subtitles | "لقد شرحت الرقيب "دونوفان .... كل شيء لي، انها الحبتان هذا شيء مروع |
Efendim, korkunç bir şey oldu! | Open Subtitles | ســيدي شيء مروع قد حدث |
O evde korkunç bir şey oldu, değil mi Tina? | Open Subtitles | حدث شيء مروع في المنزل أليس كذلك يا (تينا)؟ |
Senin hatan yüzünden başına korkunç bir şey gelirse çok yazık olur. | Open Subtitles | سيكون من العار إن حدث شيء مروع* *لها و هو يكون خطاك * أليس كذلك، (نيك)؟ |
- Anlaştık. Az önce korkunç bir şey oldu. | Open Subtitles | اتفقنا! شيء مروع حدث للتو |
Çok korkunç bir şey oldu zannettim. | Open Subtitles | -لقد ظننت أن شيء مروع حدث |
korkunç bir şey. | Open Subtitles | شيء مروع! |
korkunç şeyler söylüyorsunuz! | Open Subtitles | هذا شيء مروع ليقال! |