Gerçeği söylemek gerekirse ciddiyim, hiç bir şey imkansız değildir. | Open Subtitles | لحقيقة أنه ليس هناك أقصد , مطلقاً وجود شيء مستحيل |
Hiçbir şey imkansız değildir Bay Angier. İstediğiniz şey sadece pahalı. | Open Subtitles | لا شيء مستحيل يا سيد أنجير لكن ما تطلبه ببساطة ، غال |
Biz Tanrı'yı onurlandırdığımız sürece, hiçbir şey imkansız değildir. | Open Subtitles | لاني وأنا أقف هنا أؤمن انه ما دمنا نمجد الله لا شيء مستحيل |
Çocukken, annemin imkansız bir şey tarafından öldürüldüğüne şahit oldum. | Open Subtitles | عندما كنت طفلا، ورأيت أمي قتلت من شيء مستحيل. |
Her zaman benimle olacak. İnan bana, hiçbir şey cidden, cidden, hiçbir şey imkansız değil. | Open Subtitles | معي دائمًا وأبدًا لا شيء مستحيل .صدقني، بل ثق بي لا شيء مستحيل |
Eğer inanırsan hiçbir şey imkânsız değildir. | TED | لا شيء مستحيل إذا كنت مؤمناً. |
-Birincisi, hiçbir şey imkansız değildir. | Open Subtitles | حســنا، أول شيء هو , لا شيء مستحيل. |
"Dinazorlar hariç hiçbir şey imkansız değildir" demiştiniz. | Open Subtitles | ولا شيء مستحيل ما عدا الديناصورات |
Yani 3000 yıllık bilgiyle ve bir araya gelip yükselmeyle hiçbir şey imkansız değildir. | Open Subtitles | فهذا يعني عند 3000 سنوات من المعرفة ... ... والرغبة في ترتفع عالية معا .. ثم لا شيء مستحيل. |
Eğer inancınız varsa, hiçbir şey imkansız değildir. | Open Subtitles | إذا كان لديك إيمان، لا شيء مستحيل. |
Hayır, geçilemez diyorum. Hiçbir şey imkansız değildir. | Open Subtitles | كلا مستحيل فلا شيء مستحيل |
Sizin gibi biri için hiçbir şey imkansız değildir! | Open Subtitles | لا شيء مستحيل على .رجل مثلك |
Hiçbir şey imkansız değildir. | Open Subtitles | لا, لا شيء مستحيل |
- Hiçbir şey imkansız değildir. | Open Subtitles | لا شيء .. مستحيل |
Kulağıma çılgınca ve imkansız derecede imkansız bir şey geldi. | Open Subtitles | لقد سمعت شيء مستحيل بصورة هستيرية ومستحيلة |
Çocukken, annemin imkansız bir şey tarafından öldürüldüğüne şahit oldum. | Open Subtitles | عندما كنت طفلا، ورأيت أمي قتل من شيء مستحيل. |
Çocukken, annemin imkansız bir şey tarafından öldürüldüğüne şahit oldum. | Open Subtitles | "عندما كنت صغيراً، رأيت أمي تُقتَل على يد شيء مستحيل" |
Burada hiçbir şey imkansız değil. Hayvanlar konuşabiliyor. | Open Subtitles | لا شيء مستحيل هنا الحيوانات تتحدث |
Hiçbir şey imkânsız değildir. | Open Subtitles | سام: لا شيء مستحيل لكن حتى نحن نَعمَلُ، |
Dostum, ya hep ya hiç. O kadar uzağa asla vuramazsın. | Open Subtitles | الضعف أو لا شيء مستحيل أن تضربي الكرة هذه المسافة |
İmkansız diye birşey yoktur. Kurallar sana işlemez. | Open Subtitles | لا شيء مستحيل يا رجل هذه القوانين غير مطبقة عليك |