Kulübede saklıyordum çünkü yanına bir şey almaman gerekiyordu. | Open Subtitles | لقد كنت اخفيها في السقيفة لانه كان من المفترض الا تحرضي اي شيء معك |
Yeşil ışığı takip et. yanına bir şey alma. | Open Subtitles | أتبع مسار الضوء الأخضر لتصل إلي مقرك الجديد لا تصطحب أي شيء معك, أذهب علي الفور |
seninle hiç bir ilgisi olmaz. | Open Subtitles | فذلك يعني انني ثمله واحاول ان اقتل الألم انا لا اريد فعل اي شيء معك |
Bunun seninle hiç bir alakası yok. | Open Subtitles | حقاً ليس لدي اي شيء معك |
Yaptığı surat bu. Brandy neden seninle bir şey yapmak istemiyor anlıyorum. | Open Subtitles | بل هذا الوجه الذي فعله الان فهمت لما لا تريد براندي عمل شيء معك |
Bak, Louise'i bilmem ama ben seninle bir şey tartışmayı bıraktım, Doktor. | Open Subtitles | اسمع، لا أعرف شيئاً عن لويز، لكنّي انتهيت من مناقشة أي شيء معك يا دكتور. |
Baba bak, ben de seninle bir şeyler yapmayı çok istiyorum. Ama buz balıkçılığı onlardan biri değil. | Open Subtitles | بقدر ما أود فعل شيء معك في عطلة الأسبوع، إلا أني أخشى أن رحلة الصيد ليست ما أريد. |
Sana, seninle bir şeyler yapmak istediğimi düşündüren ne? | Open Subtitles | ؟ ما الذي جعلك تفكر أنني سأفعل أي شيء معك. |
Tamam ama neden yanına bir şey almıyorsun? | Open Subtitles | حسناً ، لكنه لم... لماذا لا تأخذ شيء معك ؟ |
Ah, senin Janet ile hiç bir şey olmanı istemiyorum ama ben de seninle hiç bir şey olmak istemiyorum. | Open Subtitles | أوه , لا أريدك أن تكون أيَّ شيء مع (جانيت) , ولكن لا أريد أن أكون أيَّ شيء معك أنتَ أيضاً |
seninle bir şey yapmak çok hoşuma gider, Holden. | Open Subtitles | سأحب أن أفعل أي شيء معك , هولدن. |
Sen bir kedi katilisin Dom; seninle bir şey yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنت قاتل للقطط ، يا (دوم) و أنا لا أريد أن أقوم بعمل شيء معك |
seninle bir şey yapmamın mümkünatı yok. | Open Subtitles | لا توجد طريقة لفعل شيء معك. |
Cuma günü seninle bir şeyler yiyip, izlemeyi çok isterim. | Open Subtitles | ل أحب أن تأكل ونرى شيء معك يوم الجمعة. |