ويكيبيديا

    "شيء مفقود" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şey eksik
        
    • Kayıp bir şey
        
    • şeyin eksik
        
    • şeyler eksik
        
    • birşeyler eksik
        
    • şeylerin eksik
        
    • şeyler eksikti
        
    • şey kayıp
        
    • bir eksik
        
    • Kayıp birşey
        
    • şey kaybolmamış
        
    Şimdi, bu resmi yapan ressam "Bir şey eksik. Nedir acaba?" diyor. Open Subtitles الأن الفنان الذي رسم تلك الصورة يقول هنالك شيء مفقود ماهو؟
    -Tuhaf değil mi? Yine dördümüz birlikteyiz, ama tabii ki bir şey eksik. Open Subtitles ها نحن مجددًا، أربعتنا معًا ولكن، بالتأكيد هناك شيء مفقود
    Hayır. Zorla giriş veya Kayıp bir şey yok. Open Subtitles كلاّ، لا أثر على الدخول عنوة، ولا يُوجد شيء مفقود.
    Jason bu ailede hep bir şeyin eksik olduğunu söylerdi. Open Subtitles كان "جايسون" يقول دائما ان هناك شيء مفقود من هذه العائلة
    Karnavalın yapılması beni mutlu eder diyordum ama hâlâ içimde bir şeyler eksik gibi. Open Subtitles سيجعلني سعيدا. و لكن يوجد هناك شيء مفقود.
    Bence hala birşeyler eksik Open Subtitles أعتقد أن ما زال هناك شيء مفقود.
    Ve bir şeylerin eksik olduğu gerçeğini görmezden geldim. Open Subtitles لذلك كنت أتجاهل حقيقة أنه يوجد شيء مفقود هنا
    İkimiz de ilişkimizin mükemmel olduğundan emindik, ama bir şeyler eksikti. Open Subtitles كنا واثقين أن علاقتنا كانت مثالية و لكن كان هناك شيء مفقود
    Hayatında bir şey eksik gibi. Bilemiyorum gerçek aşk belki de. Open Subtitles هناك شيء مفقود في حياته لا أعرف، الحب الحقيقي ربما
    Evet. Şimdi gördüm. Bir şey eksik gibi geliyor. Open Subtitles اجل, لقد توقفت للتو, انى اشعر كان هناك شيء مفقود
    Işık sizin için çok açık. Bir şey eksik: Open Subtitles الضوء واضح للغاية من أجلكم هناك شيء مفقود
    Resmi loto toplarını değiştirdiler. Bu yüzden kimse Kayıp bir şey görmedi. Open Subtitles لقد بدّلوا كُرات اللوتو الرسميّة بالكُرات المُزوّرة، لهذا السبب علم الجميع أنّ لا شيء مفقود.
    Sigorta şirketinden Chelsea'nın değerli eşyalarının... listesini alalım, Kayıp bir şey var mı bakalım. Open Subtitles دعونا نحصل على قائمة من الأشياء الثمينة لـ تشيلسي من شركة التأمين، معرفة ما إذا كان أي شيء مفقود.
    Sanırım hep bir şeyin eksik olduğunu hissediyordum. Open Subtitles أعتقد أنني شعرت دائما ان هناك شيء مفقود
    Tamam ama sanki bir şeyler eksik gibi. Bazı şeyleri değiştirmek istiyorum. Open Subtitles هذا جيد، لكني أحس بأن هناك شيء مفقود
    - Sizcede birşeyler eksik gibi mi? Open Subtitles -يشعر وكأنه شيء مفقود.
    Burayı çok seviyorum ama hep bir şeyler eksikti. Open Subtitles أحل المكان هنا، لكن لطالما كان هناك شيء مفقود.
    Fakat bu muhteşem gezintide bir şey kayıp; O da "zaman". TED لكن هناك شيء مفقود في هذه الجولة الرائعة: لقد حان الوقت.
    Hep bir eksik vardı ama, değil mi hayatım? Open Subtitles لطالما كان هناك شيء مفقود, صحيح, عزيزي؟
    Başarmış görünüyor. Kayıp birşey yok. Open Subtitles يبدو أنّها فعلت ذلك، لأنّ لا شيء مفقود.
    Laboratuvarımdaki her şeyi listeledim. Hiçbir şey kaybolmamış. Open Subtitles لدي كل شيء في مختبري لا شيء مفقود

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد