ويكيبيديا

    "شيء هام" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • önemli bir şey
        
    • Ciddi bir şey
        
    • önemli şeylerim
        
    • değer bir şey
        
    Ama değiştim ve hayatımda önemli bir şey yapıp farklılık yaratacağım. Open Subtitles لكنني تغيرت وسوف اقوم بفعل شيء هام في حياتي وسأحدث فرق
    İlk karşılaştığımızda önemli bir şey yapmak için tek bir sebebin olduğunu söylemiştin. Open Subtitles عندما تقابلنا لأول مرّة، قلت لي أن هناك سبب واحد لفعل شيء هام.
    Seninle en son ne zaman önemli bir şey konuştuğumuzu hatırlamıyorum. Open Subtitles لا أتذكر أخر مرّة تكلّمنا فيها أنا وأنتِ حول أيّ شيء هام.
    Ciddi bir şey değil. Birkaç gün, sonra çıkar. Open Subtitles لا شيء هام ربما سيخرج بعد عدة أيام
    Takada-san, sana söyleyecek önemli şeylerim var. Open Subtitles تاكادا-سان) لدي شيء هام لأقوله لكِ)
    Önemsiz bir ayrıntının aslında çok önemli olabileceğini biliyordum, ama kayda değer bir şey hatırlamıyorum. Open Subtitles أفهم بأن كل تفصيل مهم لكني لا أتذكر أي شيء هام ، آسف
    Seni götürdüğüm yerde sana yardımı dokunacak, önemli bir şey var. Open Subtitles المكان الذي سآخذك إليه به شيء سيساعدك شيء هام
    Tembel ve çalışma yeteneğinden yoksun olabilirim ama değiştim ve hayatımda önemli bir şey yapacağım. Open Subtitles ربما أكون كسول وأفتقد مهارات الدراسة لقد تغيرت وأنا سأقوم بعمل شيء هام في حياتي
    O çocuklarda önemli bir şey olması mümkündür. Open Subtitles من الوارد أن يكون هنالك شيء هام بشأن ذينك الصبيين.
    Bu şehirde çok önemli bir şey var, Bay Bell. Open Subtitles هناك شيء هام جدًا يا سيد "بيل" في تلك المدينة.
    Sonbaharda senden güvenebileceğim önemli bir şey gördüğüm takdirde... Open Subtitles طالما أنني أستطيع الاعتماد على شيء هام منك في فصل الخريف.
    önemli bir şey olursa direkt gelmemi söylemiştiniz. Open Subtitles لقد أخبرتني بأن أحضر عند وجود شيء هام للغاية
    En azından ailesi, önemli bir şey uğruna öldüğünü bilerek rahatlayabilir. Open Subtitles على الأقل يمكن لعائلته أن ترتاح بمعرفته أن مات من أجل شيء هام
    En azından ailesi, önemli bir şey uğruna öldüğünü bilerek rahatlayabilir. Open Subtitles على الأقل يمكن لعائلته أن ترتاح بمعرفته أن مات من أجل شيء هام
    Komutanım, bu mahkûm önemli bir şey söylemek istiyormuş. Open Subtitles سيدي , هذا المحكوم لديه شيء هام ليقوله
    Çok önemli bir şey oldu. Gitmen gerek. Open Subtitles حدث شيء هام جداً ويجب أن تذهب.
    Ciddi bir şey değil. Open Subtitles لا شيء هام
    Ciddi bir şey olmadı. Open Subtitles لا شيء هام.
    Takada-san, sana söyleyecek önemli şeylerim var. Open Subtitles تاكادا-سان) لدي شيء هام لأقوله لكِ)
    Otopsi yaparken Jim Rogers'ın beyin tomografisinde kayda değer bir şey çıktı. Open Subtitles أثناء التشريح لاحظت شيء هام في (الأشعة الخاصة بــ(روجرز

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد