Nesnelerin içinden geçmekten başlayarak sana bildiğim her şeyi öğreteceğim. | Open Subtitles | أنا ستعمل يعلمك كل شيء وأنا أعلم، بدءا من مراحل. |
Bana her şeyi söyleyeceksin ve hangi detayların dikkate değer olduğuna ben karar vereceğim. | Open Subtitles | أخبرني بكل شيء وأنا الذي أقرر أي التفاصيل مهم |
Pekâlâ millet bana birkaç saniye verirseniz bildiğim her şeyi açıklayacağım. | Open Subtitles | كل الحق. الجميع، إذا كنت تعطيني بضع ثوان سأشرح كل شيء وأنا أعلم. |
Bana her şeyi anlatabilirsin. Sorun etmem, hem dilimi de tutarım. | Open Subtitles | يمكنك أن تخبرني كل شيء وأنا أقبل أياً كان ويبقي سرّاً بيننا. |
Mutlaka kendine göre nedenlerin vardır ama ben buradan bir şey yapamam. | Open Subtitles | أنت، بلا ريبٍ، لديك أسبابك، لكن لا يمكنني فعل شيء وأنا مسجون. |
- Şerif, sen bir şey söylemeden önce, geçen gece orada olmalıydım biliyorum, ve şey oldu-- kampımın olduğu yerde cep telefonum çekmiyordu. | Open Subtitles | شريف قبل أن تقول أي شيء وأنا أعلم أنني كان من المفترض أن أكون هناك الليلة الماضية وهو اني عندما كنت في المخيم |
Ama bu hiçbir şeyi çözmedi. Ve iyi ki de çözmedi... | Open Subtitles | لكنّ ذلك لمْ يحلل أيّ شيء وأنا سعيد لأنّه لمْ يفعل... |
Adamlarınıza bildiğim her şeyi söyledim. | Open Subtitles | قلت لكم الرجال كل شيء وأنا أعلم. |
Sasha bana her şeyi anlattı ve kendimi aptal gibi hissettim. | Open Subtitles | ساشا أخبرني بكل شيء وأنا أشعر أني حمقاء |
Anlaşmamıza göre, Dwight hiç bir şeyi havaya uçurmayacak ve ben de bu kıyafeti takacağım. | Open Subtitles | إذن , الإتفاق كان " دوايت " لا يفجر أي شيء وأنا أرتدي الزي |
Evet, her şeyi duydum. Gitmeye hazırım. | Open Subtitles | نعم , سمعتُ كلّ شيء وأنا جاهزة للذهاب |
Benim için her şeyi riske attın ve ben de seni yüzüstü bıraktım. | Open Subtitles | أنتِ خاطرتِ بكل شيء وأنا خذلتُك |
Çünkü her şeyi mahvettiğimi biliyorum. Çok özür dilerim. | Open Subtitles | لأنني أعلم أنني أفسدت كل شيء وأنا آسفة |
Sana her şeyi biliyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أنا... أنا قلت لك كل شيء وأنا أعلم، حسنا؟ |
-Senden özür dilemek istiyorum çünkü her şeyi mahvettiğimi biliyorum ve sana dürüst davranmadığım için üzgünüm. | Open Subtitles | -أريد الاعتذار لك لأنني أعرف أنني أفسدت كل شيء وأنا آسفة ولم أكن صادقة معك. |
Buradaki her şeyi duydun. | Open Subtitles | سمعت كلّ شيء وأنا هنا |
Ona her şeyi anlatacaksın Skyler. | Open Subtitles | لأنّكِ ستُخبرينه بكل شيء وأنا أعني كل شيء، (سكايلر) |
Her şeyi berbat ettim ve özür dilerim. | Open Subtitles | أفسدت كل شيء وأنا آسف |
Evet. Ben senin yanındayken hiçbir şey sana zarar veremez. | Open Subtitles | نعم، لذا لن ينالك شيء وأنا على مقربة منك مفهوم؟ |
Hiç bir şey, gerçekten hiç bir şey bizi engelleyemez. Garanti. | Open Subtitles | لا شيء وأنا أعني هذا سيقف في طريقنا الليلة، أضمن لك ذلك |