Hamile kaldığımdan bu yana benim için her şey değişiyor. | Open Subtitles | أشعر بأنني منذ أن حملت كل شيء يتغير بالنسبة إلي |
Evet, buralarda her şey değişiyor, ...ama orada değişen bir şey yok. | Open Subtitles | نعم، كل شيء يتغير هنا، لكن كل شيء يبقى كما هو هناك. |
Hepimiz burada olacağız. Burada mevsimden başka hiçbir şey değişmez. | Open Subtitles | سنكون هنا دائماً لا شيء يتغير هنا عدا المواسم |
Bu kasabada hiç mi bir şey değişmez! | Open Subtitles | هل من الممكن ان لا شيء يتغير شيء في هذه البلدة؟ |
Çünkü bir amaç hakkında düşünürseniz, ...her şey değişir. | Open Subtitles | لأنكم عندما تفكّرون بالهدف فإنَّ كُل شيء يتغير. |
Bir şey haricinde hiçbir şey değişmiyor. - Herkes benim öldüğümü düşünmeli. | Open Subtitles | لا شيء يتغير إلا أمراً واحداً يجب أن يظن الجميع أنني توفيت |
Neyin içinde olduğumu biliyorsun. Hiçbir şey değişmedi. | Open Subtitles | تعلم ماذا انا افعل لا شيء يتغير |
Her şey değişiyor ve bu olmadan önce her şeyi denemek istemeni anlıyorum. | Open Subtitles | كل شيء يتغير وأفهم لما تريدي تجربة كل شيء قبل أن تتغير إلى الأبد |
Her şey değişiyor. Her şey değişiyor ama bu hala değişmedi. | Open Subtitles | كل شيء يتغير ولكن هذا لم يتغير بعد |
Çocuğun olunca, her şey değişiyor. | Open Subtitles | كل شيء يتغير عندما يكون لديك ا? طفال. |
Onu hissedebiliyorum! Her şey değişiyor. | Open Subtitles | يمكنني الشعور بها كل شيء يتغير |
Böylelikle her şey değişiyor. | Open Subtitles | وكل شيء يتغير بعدها |
Bundan nefret ediyorum. Her şey değişiyor. | Open Subtitles | اكره هذا كل شيء يتغير |
Sen değiştirmezsen hiçbir şey değişmez. | Open Subtitles | لا شيء يتغير إلا إن جعلته يتغير |
Çünkü sen değiştirmezsen hiçbir şey değişmez. | Open Subtitles | لأنه لا شيء يتغير إلا إن جعلته يتغير |
Sen değiştirmezsen hiçbir şey değişmez. | Open Subtitles | لا شيء يتغير إلا إن جعلتهُ يتغير. |
Denklemim içine çocuğu getirdiğinde, her şey değişir. | Open Subtitles | عندما تُدخل الأطفال في المعادلة كل شيء يتغير |
* Yüzler dışında her şey değişir * * isimler ve trendler * | Open Subtitles | * لا شيء يتغير عدا الوحه* *الأسماء، والإتّجاهات* |
Uzay zaman sürekliliğini göz önüne alırsak her şey değişir. | Open Subtitles | في البعد الآخر للزمن كل شيء يتغير |
Senin içinse hiçbir şey değişmiyor. | Open Subtitles | لكن لا شيء يتغير بالنسبة إليك |
Vladimir'i salana kadar hiçbir şey değişmedi. | Open Subtitles | ثم نحن في الاتفاق. لا شيء يتغير... حتى وأنا على استعداد للانتقال فلاديمير. |
Oysaki her şey değişti. | Open Subtitles | لا بالطبع، فكل شيء يتغير |