Keşke senin için yapabileceğim bir şey olsaydı. | Open Subtitles | أتمنّى ان كان هناك شيء يمكن أن أفعله لك. |
Bu yanlış ama yapabileceğim bir şey de yok. | Open Subtitles | أنه خاطئ, لكن ليس هناك أي شيء يمكن أن أفعله |
Bak Nick, keşke yapabileceğim bir şey olsaydı. 432 00:23:58,854 -- 00:24:00,270 Ne? | Open Subtitles | نظرة، نيك، وأتمنى هناك كان شيء يمكن أن أفعله. |
Bu, Sweets'e yaptığımdan bile kötü. | Open Subtitles | هذا أسوأ من اي شيء يمكن أن أفعله لسوييتس |
Bu, Sweets'e yaptığımdan bile kötü. | Open Subtitles | هذا أسوأ من اي شيء يمكن أن أفعله لسوييتس سأتصل ببووث |
yapabileceğim bir şey olursa bana söylerdin. | Open Subtitles | يمكنك أن تقول لي إذا كان هناك شيء يمكن أن أفعله. |
Üzgünüm. yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | أنا آسفة لا شيء يمكن أن أفعله لك |
Umarım sizin için yapabileceğim bir şey olduğunda beni aramaya çekinmezsiniz. | Open Subtitles | كذلك ، فإنني آمل مخلصا أن اذا كان هناك على الإطلاق أي شيء يمكن أن أفعله لك... انك لن تتردد في أن تطلب مني. |
Sizin için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك شيء يمكن أن أفعله لك ؟ |
Ama keşke yapabileceğim bir şey olsaydı. | Open Subtitles | وأود أن كان هناك شيء يمكن أن أفعله. |
yapabileceğim bir şey yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك شيء يمكن أن أفعله. |
- Üzgünüm, yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | أنا آسفة، لا يوجد شيء يمكن أن أفعله |
yapabileceğim bir şey yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك شيء يمكن أن أفعله. |
yapabileceğim bir şey yoktu. | Open Subtitles | وكان هناك شيء يمكن أن أفعله. |
yapabileceğim bir şey yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك شيء يمكن أن أفعله |
Sizin için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | هناك شيء يمكن أن أفعله لأجلك؟ |
yapabileceğim bir şey yoktu. | Open Subtitles | لا شيء يمكن أن أفعله. |