Ayrıca bu haritada başka bir şey daha fark edeceksiniz. | TED | ولكنكم ستلاحظون شيئاً آخر يتعلق بهذه الخريطة. |
Sen öyle ben böyle oldukça, başka birşey olması mümkün değildi. | Open Subtitles | الطريقة التى أنا عليها و التى أنت عليها ما كان يمكن أن يكون شيئاً آخر |
Beni dinle Başka bir şeye ihtiyacınız olursa haberim olsun. Yarın erken'den yola çıkacağız. | Open Subtitles | لو أردت شيئاً آخر أخبرني سننطلق مبكراً غداً |
Okuldaki hemşire o yüzden bir kadın doğum uzmanı. - Başka bir şey giyin. | Open Subtitles | لهذا ممرضة المدرسة أخصائية ولادة البسي شيئاً آخر |
Eğer istersen, başka şeyler yapabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نفعل شيئاً آخر إن كنتِ ترغبين.. |
Ayrıca o zamanki haberlerde yer almayan başka bir şey var. | TED | وإليكم شيئاً آخر لم يكن ضمن روايتنا للقصة في ذلك الوقت. |
ama hazır oradayken Adli Tabip başka bir şeyi görmemi istedi. | Open Subtitles | لكن بينما كنت هناك, الطبيب الشرعي أراد أن يريني شيئاً آخر |
Tamam. Ben ateş yakacağım. Ama önce yakacak başka bir şeyler bulmalıyım. | Open Subtitles | حسناً ، سأشعل ناراً ، فعلىَّ أن أجد شيئاً آخر فحسب لأحرقه |
Tamam, bunu yapabiliriz. Ama başka bir şey daha yapmalıyız. Akıllarına ismimizi kazıyacak bir şey. | Open Subtitles | لكننا يجب أن نفعل شيئاً آخر لإبقاء أسمائنا في أذهانهم |
Ama sen bana onun demiştin. başka bir şey daha demiştin. | Open Subtitles | لكنّك قلت إنّ الطفل طفله كما قلت شيئاً آخر |
Ama başka bir şey daha hatırlamasını beklememiz gerek. | Open Subtitles | لكن علينا أن ننتظر و نرى لو أنها ستتذكر شيئاً آخر |
Ve de fotoğraflar için kitap yazmak yerine başka birşey yaptım. | Open Subtitles | وبدلاً من أن أكتب كتاباً عن الصور، كتبتُ شيئاً آخر. |
Sonuna kadar haklısın, başka birşey deneyebilirdi yada onu pataklamakla tehdit edebilirdi. | Open Subtitles | نعم، فعلت بالتأكيد كان يمكنها أن تفعل شيئاً آخر كحبسه مثلاً أو كان يمكنها أن تهدد بضربه |
başka birşey eklemek istiyordum, çeşitlilik getirmek. | Open Subtitles | عرفت أنني أريد أن أضيف شيئاً آخر شيئاً مختلفاً |
Çatal ya da Başka bir şeye ihtiyacınız var mı diye sormuştum. | Open Subtitles | كنتُ فقط أتسائل إن كنتِ تحتاجين شوكة مثلاً او شيئاً آخر |
Biliyorsun, bu bir görev olarak başlamış olabilir, ama Başka bir şeye dönüşmüş. | Open Subtitles | قد يكون هذا مهمّة بالنسبة لها أوّل الأمر، لكنّه تحوّل إلى أن يكون شيئاً آخر |
- Başka bir şey yap. - Ne gibi? | Open Subtitles | ــ افعل شيئاً آخر ــ مثل ماذا؟ |
- Başka bir şey yok mu? | Open Subtitles | متواجداً لأسئلتكم - ليس لديك شيئاً آخر ؟ - |
Eğer adım sadece bu akşamlık kalacaksa... belki de acele yapmam gereken başka şeyler vardır. | Open Subtitles | حسناً، إذا كان اسم الشراب باسمي سيبقى الليلة فحسب ربما يوجد شيئاً آخر يجب أن أفعله بسرعة جداً |
- Evet? Vücudun güzel ama hepsi bu değil, sende başka bir şey var. | Open Subtitles | ليس لديك فقط قوام مثالى ولكن لديكِ شيئاً آخر أيضاً |
Diğerleri güzelliklerini saklamaya uğraşır, çünkü dünyanın başka bir şeyi görmesini isterler. | Open Subtitles | آخرون يخفون جمالهم لأنهم يريدون أن يرى العالم شيئاً آخر |
- başka bir şeyler deneyelim. - Hayır, hayır. Başarmak üzereyiz. | Open Subtitles | ـ لنجرب شيئاً آخر ـ لا، لا، لا، سنصل إلى ذلك |
Gribin kötü bir vakası mı? Bilemiyorum... Başka ne olabilir ki? | Open Subtitles | قد تكون نزلة برد شديدة ، لا أعلم قد يكون شيئاً آخر |
İyi bir polis bir şey olduğunu bilirken hiçbir şey olmadığını kabul etmez. | Open Subtitles | الشرطي الجيد لا يقبل بوجود شيء ما عندما يعلم أن هناك شيئاً آخر |