Eğer birisi size üzerinde beyin olan bir şey satmak isterse, sözlerine kanmayın. | TED | ان حاول شخص ان يبيعكم شيئاً به صورة دماغ لاتصدقة لمجرد ما يقوله فقط |
Boktan bir durum. Ama elimizden de bir şey gelmiyor. | Open Subtitles | .إنه أمرٌ سئ للغاية , لا يمكنكَ بأن تفعل شيئاً به |
Ona bir şey yapacaklar. Biliyorum. | Open Subtitles | سيفعلون شيئاً به أنا متأكدة من ذلك |
Bu o değil. Bu benim kocam değil. Ona bir şey yapmışlar. | Open Subtitles | ليس هو، ليس زوجي لقد فعلوا شيئاً به |
Ona gelecekte bir şey yaptın mı? | Open Subtitles | أفعلتِ شيئاً به ؟ في المستقبل ؟ |
Efendim daha aromatik bir şey önerebilir miyim? | Open Subtitles | هلّ لي بأن أقترح شيئاً به طعم أكثر؟ |
Sen bir erkeksin. Motorlu bir şey istemen gerekir. | Open Subtitles | أنت ولد تريد شيئاً به محرك |
- Onun içine bir şey koydu. | Open Subtitles | رأيته يضع شيئاً به |
Gold kristale bir şey yapmış olmalı. | Open Subtitles | الكريستال، لا بدّ أنّ (غولد) فعل شيئاً به |
Jason, ona bir şey yapmış olmalılar. | Open Subtitles | (جيسون)، لابد أنهم قد فعلوا شيئاً به. |
O şey hakkında herhangi bir şey fark ettin mi? | Open Subtitles | -هل لاحظت شيئاً به |
bir şey dahil ediyorsun. | Open Subtitles | rlm; إنك تدخلين شيئاً به. |