Ben de bir kız çocuğuyum. Sana babamla ilgili bir şey anlatayım. | Open Subtitles | أنا بدوري أعتبر إبنة دعني أخبرك شيئاً حول والدي |
Daha babanın kaldığı yerle ilgili bir şey söylemedin. | Open Subtitles | أنت لم تقولي شيئاً حول مكان أبيكِ الجديد |
Ama, daha derinde, bu oylama bize günümüz siyasetinin doğası hakkında bir şey öğretiyor. | TED | ولكن بشكل أعمق، يعلمنا التصويت شيئاً حول طبيعة السياسة اليوم. |
- Bay Butler 23. Caddedeki restoranın hemen arkasındaki çöplüğe atılmış bez parçaları hakkında bir şey bilmiyorsunuzdur, değil mi? | Open Subtitles | ألا تعلم شيئاً حول كيس مليء بالخرق إستخرجناه من قمامة خلف مطعم بالجادّة 23 الشرقيّة؟ |
Zamanında kimse s.kine takmamış çünkü konu hakkında bir şeyler bilme ihtimali olan tek kişi Narkotik Ofisi için muhbirlik yapıyormuş. | Open Subtitles | و لا أحد إهتم للأمر بذلك الوقت لأنّ أحداً ربما قد علم شيئاً حول الأمر كان يحل القضايا لصالح وحدة مكافحة المخدرات |
Burada yapmak istediğim, anlamak ile bakış açısını değiştirebilmenin ne kadar bağlantılı olduğuyla ilgili bir şeyler söylemek. | TED | لذا ما أهدف له هو أن أقول شيئاً حول كيف أن الفهم وتغيير منظورك مرتبطان. |
Üzerinden dokuz yıl geçti, paralarını istiyorlar ve sen bu konuda bir şey bilmiyor musun? | Open Subtitles | بعد 9 سنوات, يطلبون منك المال, ولا تفعل شيئاً حول ذلك؟ |
Seni nasıI takip ettiği konusunda bir şey dedi. | Open Subtitles | لقد قال شيئاً حول أنه معتاد على مشاهدتك |
- Senin saçmalılarından bıktım usandım. - Neden bu konuda bir şeyler yapmıyorsun? | Open Subtitles | لقد سئمت من هرائك لماذا لا تفعل شيئاً حول ذلك |
Çalıntı birimi, kayıp parçalarla ilgili bir şey bulmuş. | Open Subtitles | قسم السيّارات المسروقة وجد شيئاً حول قطع السيارة المسروقة |
Şimdilik banka kayıtlarıyla ilgili bir şey yok ama hemen her gece telefonundan fotoğraf yüklüyormuş. | Open Subtitles | لكنني اخترقت برنامجه. لم نجد شيئاً حول حساباتها المصرفية بعد، لكن يبدو أنها كانت تحمل مجموعة من الصور في هاتفها |
Jimmy bu gece yapmakla ilgili bir şey söylemedi. | Open Subtitles | الليلة؟ مهلاً مهلاً, "جيمي" لم يقل شيئاً حول القيام بالعمل هذا المساء. |
Bunun hakkında bir şey bilmediğine göre sorun da yok. | Open Subtitles | هي بخير ، لأنها لا تعرف شيئاً حول هذا الموضوع أيضاً |
Hiçbiri seleflerinin ölümü hakkında bir şey bilmiyor. | Open Subtitles | لا أحد منهم يعرف شيئاً حول وفاة أسلافهم. |
Sana bir borcu olmadığı hakkında bir şeyler söyledi. | Open Subtitles | قال شيئاً حول أنني لست مدين لكِ بأي معروف |
Yıldız haritası hakkında bir şeyler söylüyor. | Open Subtitles | إنها تقول شيئاً حول خارطة نجوم |
Şu yeni uyuşturucu, kristal rüya ile ilgili,bir şeyler biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلمين شيئاً حول هذا النوع الجديد من المخدر، " الحلم الكريستالي " ؟ |
Ama bu konuda bir şey söylemedi. | Open Subtitles | لكنها لم تقل شيئاً حول هذا الموضوع |
Annem kadınlara, Tonya'yla dedikodu yapmamalarını söylemişti Tonya'nın onlarla yapması konusunda bir şey söylememişti. | Open Subtitles | رغم أن أمي أمرت الفتيات (بعد الثرثرة أمام (تونيا إلا أنها لم تقل شيئاً حول ثرثرة (تونيا) أمامهم |
- Bu konuda bir şeyler bilir misin? | Open Subtitles | أتعرف شيئاً حول الأمر؟ |
Telefonda bunlar hakkında... birşeyler bildiğini söylemiştin. | Open Subtitles | فى الهاتف اخبرتينى إنكِ تعرفى شيئاً حول كل هذا |
Bu konu hakkında birşey bilmiyorsunuz, değil mi, Bay Danvers? | Open Subtitles | هل تعرف شيئاً حول ذلك , سيد"دانفرز"؟ |
Bir kayıt kontratı yapmak veya menajer tutmak hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم شيئاً حول الحصول على عقد أو تسجيل أو مدير أعمال. |
- Tam olarak öyle demedim. Günlerini nasıl geçirdiğin konusunda bir şeyler anlatmış olabilirim. | Open Subtitles | ربّما أكون قد قلتُ شيئاً حول قضاء أيّامك مُكتئباً في ملابسك الداخليّة، تنتظر الإلهام |