ويكيبيديا

    "شيئاً فى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir şey
        
    • bir şeyler
        
    • bir şeyi
        
    • hiçbir şey
        
    O ilgisini çekmedi, sanırım batı yakasında bir şey istedi. Open Subtitles هى لم تكن مهتمة كانت تريد شيئاً فى الجانب الغربى
    Çok tehlikeli bir şey buldular ve bu laboratuvarlarını yok etti. Open Subtitles لقد وجدوا شيئاً فى غاية الخطورة نفس الشيء الذى دمر مختبرهم.
    O gece bir şey unuttuğumuz hissini üstümden atamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أتخلّص من هذا الشعور بأننا نسينا شيئاً فى تلك الليلة.
    Tamam. Ama sopa yersem, bana bir şeyler vereceksin. Open Subtitles حسناً.ولكن لو ضرِبت, ستعطوني شيئاً فى المقابل.
    Asla kolay olduğu için bir şeyler yapmadım. Open Subtitles إنني لم أقدم على فعل شيئاً فى حياتى يمكن أن يتصف بالسهولة
    Şüphelinin odasında bir şey bulamadım, ama kesinlikle koridorun sonundaki odada bir şey buldum. Open Subtitles ل مأجد أى شىءٍ فى غرفته لكنّى متأكداً من أنّنى وجدتُ شيئاً فى الغرفة التى بأسفل القاعة
    Hareket etti, elinde bir şey var, o anda öldürülüyordu. Open Subtitles إنه يتحرك مُمسكاً شيئاً فى يديه وسوف يتركوه يأخذها
    Sokakta bir şey buldum. Onu geri göndermek istiyorum. Open Subtitles وجدت شيئاً فى الشارع أريد أن أعيده إلى صاحبه
    Ama pes edip bir şey demezsem bir süre sonra heyecanını kaybediyor, fikir akıllardan çıkıyor. Open Subtitles لكن اذا استسلمت و لم اقل شيئاً فى النهاية سوف تفقد حماستها و تختفى تلك الافكار
    Bunu sana vermem gerekiyormuş, sen de karşılığında bana bir şey verecekmişsin. Open Subtitles يُفترض أن أعطيك هذه ويُفترض أن تعطينى شيئاً فى المقابل
    Korumanın, cüzdanında bir şey bulduğunu söylediğini duydum. Open Subtitles سمعت الحارس يقول أنه وجد شيئاً فى محفظتك
    Nehrin oradayken, orada bir şey vardı o öpücük o kadar kusursuzdu ki. Open Subtitles عندَ النهر كانَ هناك شيئاً فى هذه القبلة , شئ مثالى
    Kesinlikle oğlum. Galiba eggnogta bir şey vardı. Tadı çok lezzetliydi. Open Subtitles بالتأكيد يا رجل ، أعتقد أنه كان هناك شيئاً فى المشروب جميلاً للغاية
    Dünyadaki en önemli kural şudur, kimse bedavaya bir şey vermez. Bu hayatta bir şey yapmak istiyorsan, gidip kendin yapacaksın. Open Subtitles أهم قاعدة فى هذا العمل, لا أحد يُعطيكَ شيئاً إذا أردت شيئاً فى الحياة, إخرج وقم بهِ
    Parkta sana bir şey göstermek istiyorum. Open Subtitles أنا فقط أردت أن أُريكي شيئاً. فى المُتنزه.
    Beyaz eldivenli bir adamın aşının içine bir şey kattığını gördüm. Open Subtitles رأيت رجلاً يرتدى قفازات بيضاء يضع شيئاً فى الحقن
    "Birisi profesörün mantarlarına bir şey koydu." demek daha doğru olur. Open Subtitles فالحقيقه شخصاً ما وضع شيئاً فى فطر البروفيسور
    Ronnie DeFeo, cinayetlerden haftalar önce bana geldi ve evde sesler duyduğundan ve bir şeyler gördüğünden bahsetti. Open Subtitles رونى ديفايو جاء لى قبل جريمه القتل بأسابيع وتكلم عن سماعه لاصواتاً وقال أن هناك شيئاً فى المنزل
    "Savaşın bu hayati noktasına bir şeyler atacak mısınız?" Open Subtitles هل تقذف شيئاً فى هذا الوقت الحيوى من المعركه؟
    Ölmeden önce İstanbul'a gelip restoranda bir şeyler yemişti. Open Subtitles كان قد أتى الى إستانبول قبل أن يتوفى وتناول شيئاً فى المطعم ..نظر حوله
    Bu portrede benim göremediğim bir şeyi biliyorsun. Open Subtitles لقد عرفت شيئاً فى الصورة لم أراها أنا أبداً
    İyi tarafınızı ortaya çıkardığınızda dünyada yapamayacağınız hiçbir şey yoktur. Open Subtitles أليس هناك شيئاً فى هذا العالم لا تستطيعون فعله حين تدعوا الجانب الأفضل فيكم يعمل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد