Düne kadar duymamıştım. Sana ait olmayan bir şeyi aldığına inanıyorum. | Open Subtitles | ليس قبل الأمس أعتقد أنك أخذت شيئاً ليس لك |
Üzerinde ambalaj olmayan bir şeyi, okuduğunu pek görmüyorum. | Open Subtitles | نادر ما أراك تقرأ شيئاً ليس له ملف مستندات ملفوف حوله |
Doğru olduğuna inandığın için sana ait olmayan bir şeyi aldığın olmadı mı? | Open Subtitles | ألم يسبق لك أن أخذت شيئاً ليس لك لأنك تعرف أنه العمل الصائب الذي يجب القيام به؟ |
Lem ve Phil bana bir şey getirecekler... oyunla alakalı bir şey değil. | Open Subtitles | ليم و فيل يُحضرون لي شيئاً ليس له علاقة باللعبة |
- Durduramayacağımız bir şey değil. | Open Subtitles | و لكن أنا و إيّاكِ بدأنا شيئاً ليس بشيءٍ لا يمكننا إيقافه |
Sebastian hassas ve nazikti evrende, hassas ve nazik olmayan bir şey gördü. | Open Subtitles | سيباستيان " كان لطيفاً و طيباً " قد رأى شيئاً ليس لطيفاً و ليس جيداً فى الكون |
Kapa çeneni ve tamamen yalan olmayan bir şey söyle. | Open Subtitles | إخرس و قلّ شيئاً ليس ملفقاً كلياً |
John'un gözlerinin içine hiç bakmadığınızı, Bir şeylerin ters olduğunu anlamadığınızı söylüyorsunuz, size söylemediği bir şey yokmuş gibi mi yani? | Open Subtitles | أتقولين أنكِ لم تنظري لعيني زوجكِ وتشعرين بأن شيئاً ليس على مايرام بأن هنالك شيئ يخفيه عنكِ ؟ |
Sonunda anladım ki, o annem olacak karı indirimde olmayan hiçbir şeyi almıyordu. | Open Subtitles | حتى أدركت بأن أمي اللعينة لا تشتري شيئاً ليس عليه حسم |
Bana ait olmayan bir şeyi alamam. | Open Subtitles | أنا كان يجب أن أعرف بأن آخذ شيئاً ليس مُلكي |
Bir şeyi çalmak demek, sana ait olmayan bir şeyi almak demek. | Open Subtitles | عندما تسرق شيئاً ليس من أشياءك تنتمي لك |
Burada olmayan bir şeyi nasıl bulurum? | Open Subtitles | كيف أجد شيئاً ليس هنا ؟ |
Sana ait olmayan bir şeyi aldın. | Open Subtitles | أخدت شيئاً ليس ملكاً لك |
Abby, orada olmayan bir şeyi arıyorsun. | Open Subtitles | أبي), أنتِ تبحثين عن شيئاً ليس موجوداً) |
Ki bu iş için iyi bir şey değil. | Open Subtitles | وهو ... شيئاً ليس بالجيد في هذا المجال. |
- Bilmiyorum. Ama iyi bir şey değil. | Open Subtitles | لا أعلم , شيئاً ليس جيداً |
Ama onu yapmak için bizde olmayan bir şey gerekiyor... | Open Subtitles | لكنْ لفعل لذلك نحتاج شيئاً ليس بحوزتنا... |
Bay Big'in bir dostundan sana ait olmayan bir şey çaldın. | Open Subtitles | أخذت شيئاً ليس ملكك (وأخذتة من صديق للسيد (بيغ |
Bir şeylerin yolunda olmadığını biliyorsun! | Open Subtitles | ! تعلم أن هناك شيئاً ليس صحيحاً |
Sonunda anladım ki, o annem olacak karı indirimde olmayan hiçbir şeyi almıyordu. | Open Subtitles | حتى أدركت بأن أمي اللعينة لا تشتري شيئاً ليس عليه حسم |