Onu uçakla buraya getirtelim. İşe yarar bir şeyler hatırlar belki. | Open Subtitles | لابد أن نرسل إليها لتأتى إلى هنا ربما تتذكر شيئاً مفيداً |
Belki doğru yere bakıyor olsam, mesela yüzü civarlarına işe yarar bir şeyler bulabilirdim. | Open Subtitles | ربما لو بحثت في البقعة الصحيحة مثل مكانٍ ما قرب وجهها لربما لاحظت شيئاً مفيداً |
Neden sen bir kez olsun işe yarar bir şey söyleyemiyorsun? | Open Subtitles | لما لا تقول شيئاً مفيداً قط على سبيل التغيير ؟ |
Evet, yaklaşık 25 kelimeyle yararlı bir şey bilen birini bulabilirim. | Open Subtitles | أجل، يمكنني أن أشير إلى شخص ما يعرف شيئاً مفيداً |
Bana bu gücünle yapabileceğin bir tek faydalı şey söyle. | Open Subtitles | أخبرني شيئاً مفيداً يمكنك فعله بهذه القدرات |
Güzel, bu kadar tantanadan sonra belki de elimize faydalı bir şeyler geçer. | Open Subtitles | جيد، اذاً ربما شيئاً مفيداً سيأتي من وراء ذلك |
İşime yarayacak birşeyler öğretsin. | Open Subtitles | أعطني شيئاً مفيداً. |
İşe yarar bir şeyler yap ve bana bilgisayardan annemi bağla. | Open Subtitles | افعلوا شيئاً مفيداً و أوصلني بأمي على الهاتف |
Hadi ama, zeki kız, o ağızınla işe yarar bir şeyler yap. | Open Subtitles | هيا الآن, أيتها الذكية أفعلي شيئاً مفيداً |
İşe yarar bir şeyler bulursanız haberim olsun. | Open Subtitles | أعلميني أذا وجدث شيئاً مفيداً. |
Cinayete dair işe yarar bir şeyler biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلم شيئاً مفيداً بشأن هذه الجريمة ؟ |
Belki işe yarar. Bir şeyler buluruz. | Open Subtitles | ربما يمكننا معرفة شيئاً مفيداً |
Ve eğer burada işe yarar bir şey yoksa, | Open Subtitles | وإنْ لمْ نجد شيئاً مفيداً هنا فعلينا أنْ نتابع طريقنا |
İç salgı ve kan dolaşımı sistemine bakarken işe yarar bir şey bulamamıştık. | Open Subtitles | لم نجد شيئاً مفيداً بالتحديد لكن.. نبحث عن نقاط ضعف في الغدد الصماء والجهاز الدوري وفكرت لِم لا نبدء نشطين. |
Sadece biraz sinir bozucu, nihayet geçmişimden işe yarar bir şey öğrenecektim. | Open Subtitles | لكنه مُحبطاً كنتُ على وشك التعلم أخيراً شيئاً مفيداً من ماضيًي |
Bana yararlı bir şey ver. Büyük bir haber. | Open Subtitles | اعطني شيئاً مفيداً شيئاً كبيراً |
Okul yararlı bir şey öğretmez. | Open Subtitles | المدرسة لا تعلمك شيئاً مفيداً |
Bana bu gücünle yapabileceğin bir tek faydalı şey söyle. | Open Subtitles | أخبرني شيئاً مفيداً يمكنك فعله بهذه القدرات |
Öyleyse, izleyip, faydalı bir şeyler öğrenmeye çalışabilir miyim? | Open Subtitles | إذاً هل استطيع المشاهدة وربما تعلم شيئاً مفيداً |
İşime yarayacak birşeyler öğretsin. | Open Subtitles | أعطني شيئاً مفيداً. |
Alanın herbir yerini, işimize yarar birşey ortaya çıkarana kadar araştıraçağız. | Open Subtitles | سوف نفتش كل إنش في الموقع حتى نكتشف شيئاً مفيداً |
Ama o, senin için önemli bir şey yapmıyor. | Open Subtitles | ولكنه لا يقدم شيئاً مفيداً لك |