ويكيبيديا

    "شيئاً مهماً" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • önemli bir şey
        
    • Önemli
        
    • önemli birşey
        
    • önemli birşeyi
        
    • önemli bir şeyin
        
    • önemli bir şeyi
        
    Seansın tam sonunda hastanın önemli bir şey söylemesi. Open Subtitles عند انتهاء الجلسة حينما يقول المريض شيئاً مهماً
    Bilmiyorum. önemli bir şey değildir. Open Subtitles أنا لا أعرف من المحتمل أنه ليس شيئاً مهماً
    Sanki sorgulanıyor gibiyim, ama sorguya çeken kişi önemli bir şey bilmek istemiyor gibi. Open Subtitles أشعر وكأنني تحت التحقيق، ولكن من قبل شخص لا يريد ان يعرف شيئاً مهماً.
    Çünkü seni zor duruma sokacak en Önemli şeyi unuttun. Open Subtitles لأنك نسيت شيئاً مهماً في أثناء قيامك بعملية التمكين الذاتي
    Bu aşamada, çok Önemli birşey öğrendim. TED وخلال العملية، تعلمت شيئاً مهماً للغاية.
    Ames Odası bize beynin nasıl çalıştığıyla ilgili çok önemli bir şey gösteriyor. Open Subtitles توضح غرفة إيم شيئاً مهماً جداً عن كيفية عمل الدماغ
    Eczaneden çıkarken aradı. Ona uğramamı anlatması gereken çok önemli bir şey olduğunu söyledi. Open Subtitles إتّصلت بي حينما غادرتُ الصيدليّة وأخبرتني أن آتِ لتقول لي شيئاً مهماً.
    Bilirsiniz işte silahını gösterip cüzdanda onun için çok önemli bir şey olduğunu söyler. Open Subtitles انت تعلم , سحب الزناد وقال لي يوجد شيئاً مهماً داخل محفظته
    Çantanın içinde önemli bir şey yok muydu? Open Subtitles اعتقد أنه لم يكن هناك شيئاً مهماً في تلك الحقيبة؟
    Hatırlıyorum da gençken ben ve yazar arkadaşlarım önemli bir şey yaptığımızı hissederdik. Open Subtitles أذكر عندما كنت أصغر, أنا وكل أصدقائي الكُتّاب, كنا مثل.. كنا نشعر فقط وكأننا نفعل شيئاً مهماً, وكأن الزمان زماننا
    Yani o telefonda önemli bir şey vardı. Open Subtitles والذي يعني أنّ هناك شيئاً مهماً في ذلك الهاتف.
    Ne yaptırsak? Bizim için önemli bir şey olmalı. Nelson Mandela hâlâ hapiste mi? Open Subtitles حسناً، ماذا علينا أن نحصل؟ إنهُ بحاجة أن يكون شيئاً مهماً بالنسبةِ لنا
    Ben hayatta önemli bir şey başardım: Sonum senin gibi olmadı. Open Subtitles لقد حققت شيئاً مهماً في حياتي وهو أنه لم ينتهي بيَّ المطافُ مثلك.
    O sabah sahilde önemli bir şey gördünüz mü? Open Subtitles وهل رأيتِ شيئاً مهماً على الشاطئ ذلك الصباح؟
    İlk başta önemli bir şey değildi ama sonra büyük bir olay oldu. Open Subtitles أنظري ، لم يكن شيئاً مهماً لكنه أصبح كذلك
    önemli bir şey olmalı. Open Subtitles بدت متحمسة، لذا لا بد أنه كان شيئاً مهماً
    Ofisime çok önemli bir şey bıraktım. Open Subtitles لقد تركت شيئاً مهماً في المكتب، وبالتالي
    Hiçbir şeyin senden daha Önemli olmadığını görmemek için direttim. Open Subtitles للفشل في رؤية أنه لا يوجد شيئاً مهماً ولا يتضمنكِ
    Sanırım demokrasiyle ilgli çok Önemli birşey keşfettin canım.. Open Subtitles أظنكِ إكتشفت شيئاً مهماً جداً ... عن الديموقراطيه يا عزيزتي
    Böyle Önemli birşeyi taşırken, hiçbirşey yokmuş gibi yürümelisin! Open Subtitles استمع إلي، عندما تملك شيئاً مهماً يجب أن تتظاهر وكأنك لا تملك شيء.
    Şimdi, birileri, bu bahçe çok Önemli bir şeyin gömülü olduğunu söylemeye çalışıyor. Open Subtitles يحاول أحدهم إخباري بأن شيئاً مهماً مدفوناً في الحديقة
    Büyük Patlama çok Önemli bir şeyi açıkta bırakıyor, "patlama" kısmını. TED لقد ترك الانفجار الكبير شيئاً مهماً بعض الشيء الانفجار

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد