Burada bir şey yapma yoksa ikimiz de ölürüz. | Open Subtitles | لكنك لن تفعل به شيئاً هنا وإلا فإننا سنقتل معاً |
Kimse yıllardır Burada bir şey izlememiş. | Open Subtitles | يبدو أنهم لم يروا شيئاً هنا منذ زمن بعيد |
Burada bir şey yapmaya çalışıyoruz. Ve sokaktan içeri dalan adamlar ağırlayamayız. | Open Subtitles | نحن نحاول أن ندير شيئاً هنا و لا يمكن أن تسير الناس حولنا |
Komiser, burada bir şeyler buldum. Aşk mektupları. | Open Subtitles | يبدو أننى قد وجدت شيئاً هنا يا كابتن ، بعض الرسائل الغرامية |
Bak, asıl olay şu, yavaş yavaş dosyaları yeniden oluşturuyor, ve burada bir şeyler buldum. | Open Subtitles | اسمع، المقصد أنّي أعدتُ بناء الملفات ببطء، ولقد وجدتُ شيئاً هنا. |
Polis Burada birşey bulmadı. | Open Subtitles | الشرطة لم تجد شيئاً هنا |
Sana Burada hiçbir şey olmadığını söylemiştim. | Open Subtitles | لقد قلت لك انهم لم يتركوا شيئاً هنا |
- Burada bir şey yok. - Bak David, bir bot daha. | Open Subtitles | لا يوجد شيئاً هنا أنظر يا "ديفيـد" , حذاء آخر |
Dinle, sanırım Burada bir şey unuttum. | Open Subtitles | إسمع، أعتقد أنّني تركت شيئاً هنا. |
Burada bir şey var. Kokusunu alıyorum. | Open Subtitles | هناك شيئاً هنا أستطيع الإحساس به |
Müfettiş, galiba Burada bir şey bulmuş olabiliriz. | Open Subtitles | أيها المفتش، أعتقد أنا وجدنا شيئاً هنا |
Patron, galiba Burada bir şey buldum. | Open Subtitles | أيها الرئيس، أظن إنني وجدت شيئاً هنا. |
Altı yıldır Burada bir şey avlayamadım. | Open Subtitles | أنا لم أصطاد شيئاً هنا منذ ستة سنوات |
Ben... sadece Skyline bir işareti yayınlanmıştır. Burada, bir şey buldum. | Open Subtitles | لقد وضعت لافتة للتو (عند (سكاي لاين لقد وجدت شيئاً هنا |
Tek bildiğim Burada bir şey içimde bir şey kökten değişti. | Open Subtitles | أعرف أن شيئاً هنا داخلي تغير |
Burada bir şey öğrendiğin yok. | Open Subtitles | أنت لا تتعلم شيئاً هنا |
Birileri burada bir şeyler yapsa iyi olacak | Open Subtitles | الافضل ان يفعل احدهم شيئاً هنا. |
burada bir şeyler olmuş. Çavuşumla görüşmeniz lazım. | Open Subtitles | حصل شيئاً هنا يجب أن تتحدث مع الرقيب |
Hâlâ çalışıyorum. burada bir şeyler atıştırırım. | Open Subtitles | لا أزال أعمل، لذا سآكل شيئاً هنا |
Larry,onun değerli olduğunu sanmıyorum. Burada birşey yok. İyi. | Open Subtitles | (لاري)، لا أعتقد بأنه يستحق ذلك لا يوجد شيئاً هنا |
Burada hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | لم يحدث شيئاً هنا . لقد هاجمك . |