O senin poponu her seferinde kurtardı ve asla karşılığında bir şey istemedi. | Open Subtitles | كان ينقذك بكل الأوقات ولم يكن يطلب شيئا بالمقابل |
bir kaç gün alır ama eğer Mandi görüntünün içindeyse o görüntüyü kesin bulurum ama karşılığında bir şey istiyorum biliyordum.. karşılıksız yapmayacağını biliyordum ne istiyorsun, Elliot? | Open Subtitles | سوف يأخذ التحقق عدة ايام لو ماندي وضعت شيئا سوف أجده سوف اجد الصور ولاكنني أريد شيئا بالمقابل |
Beyaz bir adam siyah bir adama böyle bir para verirse karşılığında bir şey ister. | Open Subtitles | حينما يمنح رجل ابيض هادا القدر من المال الى رجل اسود فإنه يريد شيئا بالمقابل |
karşılığında bir şey beklemeyeceğimi sanma. | Open Subtitles | - شكرا لك هذا لا يعني أني لن أقبل شيئا بالمقابل |
karşılığında bir şey istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد شيئا بالمقابل |
Ama karşılığında bir şey istiyorum. | Open Subtitles | لكني اريد شيئا بالمقابل |
Tamam ama ben de karşılığında bir şey istiyorum. | Open Subtitles | حسناً! لكني ايضاً اريد شيئا بالمقابل |
- karşılığında bir şey istiyorum yalnız. | Open Subtitles | -لكنني أريد شيئا بالمقابل |