Senin yerinde olsam ve elime bu para geçecek olsa büyük birşey , hayatım boyunca istediğim büyük bir şey yapardım ben. | Open Subtitles | إذا كنت بدلا منك و هناك مال سيأتى إلى سوف أفعل شيئا كبيرا, شىء أردت فعله طليلة حياتك |
Sahnede, üzerimde elbiseyle yürümemiş olabilirdim,... ama çok büyük bir şey başardığımı hissediyordum. | Open Subtitles | قد لا أكون على المسرح مرتديا ثيابة أنيقة ولكني شعرت بأنني فعلت شيئا كبيرا في حياتي |
Ama bu madalyalar ve sabıka büyük bir şey değil. | Open Subtitles | ولكن هذه الميداليات والسجلات ليست شيئا كبيرا |
Eğer büyük şeyler olup bitiyorsa bunu saklamak çok zordur. | Open Subtitles | عن الذى أسمعه عند موها من الصعب أن أخفى شيئا إذا كان شيئا كبيرا سيحدث |
Çok büyük bir şeyi saklıyoruz. | Open Subtitles | مجرد دعوة سكوت. كنا تحجم شيئا كبيرا حقا. |
Bunu başardığım takdirde, çok önemli bir şey yapmış olacağım. | Open Subtitles | ولكن اذا استطعت القيام به سيكون شيئا كبيرا |
Uzun bir süre önceydi ama zamanı için çok büyük bir olaydı. | Open Subtitles | كان هذا منذ مدة و لكنه كان شيئا كبيرا في وقته |
Önemli bir ortak noktamız da yok ama yine de... | Open Subtitles | ليس لدينا شيئا كبيرا مشتركا و لكن ما زال |
Hallederim ama bana büyük bir şey borçlusun ona göre. | Open Subtitles | أنا سحب هذا الخروج ولك مدين لي شيئا كبيرا. |
Fogg onu bir işe koymuş ki bu da ne kadar büyük bir şey sakladıklarını bilmemizi sağlıyor. | Open Subtitles | وضعها فوغي في وظيفة وكما تعرفي كيف انهم يخفون شيئا كبيرا |
Bu gerçekten büyük bir şey yapma fırsatım olabilir. | Open Subtitles | حسنا، هذا يمكن أن يكون فرصة أن تفعل شيئا كبيرا حقا. |
- Böyle bir intikam için büyük bir şey olmalı. | Open Subtitles | - وضعت بالتأكيد الخروج من وظيفته. - حسنا، لا بد أن يكون شيئا كبيرا لاتخاذ مثل هذا الجمهور محاولة للانتقام. |
Son olarak, ben senin için büyük bir şey yaptım. | Open Subtitles | اخيرا , فعلت شيئا كبيرا من اجلك. |
büyük bir şey değil. | Open Subtitles | أوه ، ليس شيئا كبيرا |
Seni tanımak, bu büyük bir şey olacak. | Open Subtitles | اعرفك , ستكون شيئا كبيرا |
Benim için büyük şeyler öğren. Mwa! Hoşçakal. | Open Subtitles | تعلم شيئا كبيرا من أجلي. إلى اللقاء. |
Kimsenin büyük şeyler beklediği yok zaten. | Open Subtitles | الناس لا تتوقع شيئا كبيرا منا |
Sanki büyük bir şeyi kaçırıyormuşum gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر وكأنني في عداد المفقودين شيئا كبيرا حقا. |
Lavaboda büyük bir şeyi kestiğini görmüş. | Open Subtitles | رأت شيئا كبيرا مذبوحا عند المغسلة |
Öğle yemeğinde seni rahatsız ettiğim için özür dilerim ama önemli bir şey oldu. | Open Subtitles | اه ،آسف لإزعاجك على الغداء لكن شيئا كبيرا جدا اتى |