Ama bu doğru değil. Bize haklarını verdiğin bir şeyi çaldığımızı iddia etmekten farklı bir şey değil bu. | Open Subtitles | ذلك ليس أقل شرعية من الإدعاء بأننا سرقنا شيئًا قد أعطيتِ لنا الحق فيه |
Bize haklarını verdiğin bir şeyi çaldığımızı iddia etmekten farklı bir şey değil bu. | Open Subtitles | ذلك ليس أقل شرعية من الإدعاء بأننا سرقنا شيئًا قد أعطيتِ لنا الحق فيه |
Yerinizde olsaydım, Jimmy V, ...dava edilecek bir şeyi yayınlamadan önce derin bir nefes alırdım. | Open Subtitles | ولو كنت مكانك يا جيمي في لفكرتُ مليًا قبل أن أنشر شيئًا قد أحاكم بسببه |
Ceplerinizi kurcalarken yardımı olabilecek bir şey buluyorsunuz: Hapishane çalışma programında yaptığınız bir çakmak ve iki fitil. | TED | تبحث في جيبك، وتجد شيئًا قد يساعدك: ولًاعةٌ وفتيلتان كنت قد صنعتهما مسبقًا خلال أنشطة عمل السجن. |
- Evet. - Dün akşam bir şeyler tetiklemiş olmalı. | Open Subtitles | لابد وأن شيئًا قد استعاد وظيفته ليلة البارحة. |
Bu sabahın bağırsak hareketlenmesinden kalma bir şeyi unuttunuz sanırım. | Open Subtitles | ييبدو أن ثمة شيئًا قد تبقي من حركة الأمعاء هذا الصباح |
Bize haklarını verdiğin bir şeyi çaldığımızı iddia etmekten farklı bir şey değil bu. | Open Subtitles | ذلك ليس أقل شرعية من الإدعاء بأننا سرقنا شيئًا قد أعطيتِ لنا الحق فيه |
Baban sana hiç, istemediğin bir şeyi yaptırdı mı? | Open Subtitles | أجعلكَ تفعلُ شيئًا قد جعلكَ تشعرُ بعدمِ الراحة؟ |
Ben, çaldığım bir şeyi geri getiriyordum. | Open Subtitles | أتيت لأرجع لك شيئًا قد سرقته |
Olmuş bir şeyi örtbas etmeye çalışmıyorlar. | Open Subtitles | إنّهم لا يخفون شيئًا قد حصل |
Gördüğüm bir şeyi bıraktım. | Open Subtitles | لقد رأيت شيئًا قد تركته |
Sanki hiçbir şey olmamış gibi davranmayı keselim çünkü bir şey oldu ve olan şey, bizi bütün Dünya'ya rezil etti. | Open Subtitles | دعونا توقفت عن التظاهر بأن شيئًا لم يحدث ،لأن شيئًا قد حدث وسبب لنا الحرج في جميع أنحاء العالم |
Görgü tanıkları, katların zemininde içinden biri ya da bir şey geçmişçesine büyük delikler açıldığını söylüyor. | Open Subtitles | يقول شاهدو عيان إنّ هنالك فتحات في الأرض، كأنّ أحدًا أو شيئًا قد سقط بقوّة ممّا أحدثها. |
Ne yaptığımızdan emin değilim fakat bir şeyler geliyor. | Open Subtitles | لستُ متأكّدًا مِمّا فعلناه، لكنّ شيئًا قد جاء. |
Kesinlikle bir şeyler olmuş. Ga Young'un yüzü kızardı. | Open Subtitles | لا بد بأن شيئًا قد حدث، لقد احمّر وجه غا يونغ |