Kocanı düşün-- bu ona karşı birşey değil, çünkü gerçekten onu sevdim-- o erkek egemen bir topluluktan geliyor. | Open Subtitles | هناك شيىء بخصوص زوجك وهذا لا يجعله سيئآ لأنى حقآ أبدو مثله انه يأتى من مجتمع غالبيته من الرجال |
Yapabileceğin birşey yoktu. Buna engel olamazdın. | Open Subtitles | لم يكن بامكانك فعل شيىء ولن يكون بامكانك فعل شيىء بخصوص ذلك |
Onun kaçırıldığından ya da başka bir şeyler olmasından endişeleniyorum. | Open Subtitles | لذلك اخشى أنها قد تكون اختطفت او شيىء كهذا ؟ |
Şu dikenli çalının altında yiyecek bir şeyler bulmuşa benziyor. | Open Subtitles | يبدو أنه قد وجد شيىء يأكله تحت تلك الشجيرات الشائكة |
Her şeyin nasıl sevgi dolu olduğuna inanamazsın Ben. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تتخيل يا بن .. كل شيىء كان محبوباً.. |
Hiçbir şeye dokunmadım... ama suratı en az 45 dakikadan beri spagetti içindeymiş. | Open Subtitles | لم المس أى شيىء لكن وجهه ظل فى المكرونه الاسباجيتى لمدة 45 دقيقه |
- Belki o birşeyler yapabilir. - Patronun ne b*k yiyebilecek ki? | Open Subtitles | ربما يستطيع عمل شيىء ماذا يستطيع رئيسك عمله بحق الجحيم |
Ona sakin olmasını ve hiçbir şey için endişelenmemesini söylememi istedi. | Open Subtitles | قال لنا أن نبلغه أن يستريح وألا يقلق بخصوص أى شيىء |
Norman, hiç bir şeyi doğru düzgün yapamaz mısın? | Open Subtitles | نورمان ألآ يمكنك فعل أى شيىء بصورة صحيحة ؟ |
Sana birşey olsaydı, bunu çok canla öderlerdi. | Open Subtitles | إذا حدث أى شيىء لكى سيدفع الثمن العديد من الأرواح |
Aşağı gitmeli ve, birşey kalmış mı bakmalıyız. | Open Subtitles | نحن سنهبط بشكل عادى ونرى لو أى شيىء تبقى هناك |
İki saattir birbirlerine bağırıyorlarmış Yeni birşey değil. | Open Subtitles | الجيران سمعاهما يصرخان فى بعضهما البعض وهذا شيىء معتاد |
Hiçbirşey. Ona 8 milyona gidecek birşey bulduğumu anlattım. | Open Subtitles | لاشيىء , لقد قلت له أنّى حصلت على شيىء ثمنه 8 ملايين |
Ama bize destek olan, bazı şeyleri anlamamızı sağlayan biri varsa, o zaman belki üzücü ve kötü şeyler yapmayız. | Open Subtitles | ليساعدنا على أن نفهم فربما لن نفعل شيىء مثل بعض هذه ألآشياء السيئة القبيحة التى نفعلها |
Diyorum da, bir saate kadar çıkıyorum. Belki gidip bir şeyler içebiliriz? | Open Subtitles | اسمع سأغلق بعد ساعة تقريبا هل تريد الذهاب لاحتساء شيىء |
Odama gidip Cosmo okuyacağım. Belki orada işe yarar bir şeyler vardır. | Open Subtitles | ساذهب لقراءه كوزمو ربما يوجد بها شيىء مفيد |
Aslında hayatı yaşamaya değer kılan her şeyin hikayesi. | Open Subtitles | كل شيىء من هذا يجعل الحياة تساوى المعيشة |
Bay Thaddeus Sholto, söyleyeceğiniz her şeyin aleyhinize delil olarak kullanılabileceğini söylemek benim görevim. | Open Subtitles | السيد تاديوس انه من واجبى ان احذرك من ان اى شيىء تقوله الان قد يستخدم ضدك و يمكن ان يستخدم كدليل لادانتك |
O gün satacağınız her şeyin içinde en son icadım en mükemmel büyü formülü katılmış durumda olacak. | Open Subtitles | كل شيىء ستبيعونه ذلك اليوم سيكون قد تم معالجته بأحدث و آخر |
- Bir daha o kelimeyi kullanma. - Geçmişinden utanmamalısın. - Tek bir şeye pişmanım. | Open Subtitles | الرجل لا يجب أن ياسف على ماضيه أنا فقط أأسف على شيىء واحد |
Her şeye hazır olun. Sinyalimi bekleyin. Beni bekleyin. | Open Subtitles | إستعدوا لأى شيىء إنتظروا إشارتى.إنتظرونى |
Üniforma giyen veya mavi ışıklı olan birşeyler gördüklerinde sıçrıyorlar. | Open Subtitles | اي شيىء في زى رسمي او انوارا زرقاء سيرعبهم |
- hiçbir şey tahrif edilmemişti. - Altı masum insan hapisteydi. | Open Subtitles | ـ لم يتم التلاعب فى شيىء ـ ستة ابرياء دخلوا السجن |
Özür dilerim Bay Sholto fakat buraya isteğiniz üzere bana söylemek isteyeceğiniz bir şeyi, öğrenmek için geldim? | Open Subtitles | معذره يا سيد شولتو و لكننا هنا بناء على طلبك للاطلاع على شيىء ما |